Karanlıktan aydınlığa, barbarlıktan insanlığa
Yeni yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamakta olduğumuz bu yıl da insanlık çok ciddi sorunlarla boğuşuyor. Savaşlar, aşırı sağın yükselişi, artan din ve inanç kaynaklı çatışmalar ve kaos, eşitsizlikler, açlık ve yoksulluk gibi giderek büyüyen kapitalizmin “çoklu krizleri”, çok başlı bir canavar gibi, dünyamızı istikrarsızlaştırıyor, zayıflatıyor ve ruhlarımızı karartıyor.
Sorun yaratmakta çok mahir ama çözüm bulmakta son derece beceriksiz bir siyasal ve ekonomik sistemden oluşan kapitalizm, korku, umutsuzluk ve tepkiden oluşan bir zeitgeist (bir çağın düşünce ve duygu biçimi, zamanın ruhu) yayıyor. (1)
‘Kötü ve iyi’ ikisi bir arada
Ancak hayat tekdüze ilerlemiyor. Öyle ki bir coğrafyada insanlık ve doğa açısından kötü şeyler olurken, bir başka coğrafyada ya da ülkede iyi şeyler yaşanabiliyor.
Nitekim çoklu krizler, yarattığı tahribatın yanı sıra, insan ve ekoloji merkezli bir uygarlığın inşası için toplumsal enerjiyi de harekete geçiriyor. Sayısız cephede aktif olan bu heterojen yükseliş, tarihsel yörüngeyi “Karanlıktan Aydınlığa” yeniden yönlendirerek muazzam bir güce dönüştürme potansiyeli taşıyor.
19 Mart Sivil Darbesine karşı toplumsal direniş
Şöyle ki;
Asıl kavga yeni başlıyor!
Ancak bu mücadele, demokratik muhalefet açısından, bütünüyle kazanılmış ve bitmiş değil. İktidar Bloku meydanları bastırmak ve göz altıları genişletmek, hapishaneleri doldurmak dışında elindeki diğer araçları henüz kullanmadı. Devlet aparatının yanı sıra iktidar yanlısı sivil milis güçlerin zamanı geldiğinde devreye sokulmak yönünde hazırlıkların yapılıyor olması da ihtimal dışı değil.
19 Mart Sivil Darbe Girişimi, mevcut rejimin (demokrasi ve hukuk karşıtlığı dikkate alındığında), günümüz faşist rejimlerinin saflarına katılımını hızlandırmakta olduğunu gösteriyor. Bu faşizm, açık bir diktatörlük kurmak yerine, kendi ile muhalifleri arasındaki güç dengesine bağlı olarak gerçek siyasi özgürlükleri farklı derecelerde adım adım aşındırarak demokrasinin içeriğini boşaltan bir rejim.
İç ve dış etkenler?
İktidarın izleyeceği stratejiyi etkileyecek olan iç etkenler ve onlar kadar önemli dış etkenler de söz konusu.........
© Yeni Yaşam
