Medya dili süreci bulandırıyor
Birçok alanda olduğu gibi, barış süreçlerinde de medyanın kritik rolü küçümsenemez.
Çatışma odaklı yayıncılık yapan ve çatışmayı kışkırtıp kızıştıran yapılara karşı “Barış Gazeteciliği” adıyla bilinen gazetecilik anlayışını güçlendirmek gerekiyor.
Medya, toplumsal olayları yansıtmakla kalmayıp aynı zamanda şekillendiren, kamuoyunu bilgilendiren ve yönlendiren güçlü bir araçtır. Özellikle barış süreçlerinde üstlendiği rol, çatışmanın çözümüne giden yolda bir köprü kurmak veya tam tersi, süreci baltalamak gibi kritik bir öneme sahiptir. Basın özgürlüğü ile barışın gerçekleştirilmesi arasında doğrudan bir ilişki olduğu kabul edilirse özgür bir medya barış yolunda önemli katkılar sağlayabilir.
Geleneksel gazetecilik sıklıkla çatışmayı ve kutuplaşmayı merkeze alırken, barış süreçlerinin başarısı için barış gazeteciliği yaklaşımının ne derece önemli olduğunu daha rahat anlamak mümkün.
Barış gazeteciliği, çatışmanın yalnızca görünen yüzünü değil, aynı zamanda kökenlerini, sebeplerini ve çözüm potansiyellerini de derinlemesine incelemeyi hedefler. İlgililer bu yaklaşımın temel unsurları olarak;
Nefret ve şiddet dilinden kaçınma, çözüm odaklı yaklaşım ve empati temelli haberciliği........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d