menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İşçi sınıfının durumu, emek, barış ve demokratik toplum

7 0
25.04.2025

2025 1 Mayıs’ını çevreleyen ekonomik kriz, hukuksuzluk, baskıcı hükümet politikaları ve Kürt illerindeki özel zorluklar, işçilerin mücadelesini şekillendiren temel unsurlardır.

Ekonomik kriz, işçiler ve emekçiler üzerinde ağır bir yük yaratıyor. 23 yıllık AKP iktidarı, toz pembe tablolar çizse de işçilere açlık, işsizlik ve yoksulluktan, baskı ve hukuksuzluktan başka bir şey sunmadı. Emekliler, yoksulluk ve açlık sınırında yaşıyor; milyonlarca insan temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.

Ekonomik kriz ve işçi mücadeleleri

AKP döneminde; patronlara teşvikler, krediler ve ballı ihaleler sağlanırken, ücretler düşürüldü, sendikal örgütlülük zayıflatıldı. Sermaye için ucuz işçilik ve grev yasakçılığı, hükümetin en önemli vaadi oldu. Artan iş cinayetleri “fıtrat” denilip normalleştirildi.

TÜİK’in ekonomik göstergeleri, 2025 için %2,6 büyüme öngörüsüyle sınırlı bir iyileşme gösterse de bu durum sermayenin kârlılığı, faiz gelirlerinin artmasıyla ilişkili. İşçinin payına düşen ise daha düşük ücret, daha yoğun sömürü.

TÜİK ayarlı enflasyon Nisan 2025’te 8,1’e gerilemiş gibi gösteriliyor. Ancak yıllardır süregelen yüksek enflasyon, emekçinin cebinden alıp sermayeye vermenin bir yolu. İşsizlik, özellikle gençler ve Kürt illerinde yaşayanlar için yüksek düzeyde seyrediyor.

İşçi hakları ciddi tehdit altında. Grevler, özellikle kamu hizmetleri ve stratejik sektörlerde yasaklanmış durumda; direnişler polis müdahalesiyle bastırılıyor. İktidarın arka bahçesi haline gelmiş sendikalar suskun. İktidardan güç alan patronlar tehdit, şiddet ve işten çıkarmalarla işçileri baskılıyor. Sendikasız işçiler, özellikle mevsimlik tarım işçileri, inşaat işçileri ve ev hizmetlerinde çalışanlar, toplu pazarlık haklarından yoksun.

Hükümetin otoriter politikaları ve işbirlikçi sendikal çizgi işçilerin örgütlenmesini zorlaştırıyor. AKP döneminde sendikalaşma oranı sadece , özel sektörde ise %4,5 civarında. Bağımsız sendika ve mücadeleci sendikacılar ağır baskı altında. AKP döneminde sadece 90 bin işçi greve çıkabildi, 20 grev yasaklandı.

Mezarda emeklilik dayatıldı, emekli aylıkları açlık ücretinin de gerisine düştü. Milli gelirden sermayenin aldığı pay büyüdü, ücretlilerin payı geriledi. Sınıfsal eşitsizlik, gelir uçurumu derinleşti.

Bölgede durum: Susturulmuş sınıfın çığlığı

Bölgede bacası tüten,........

© Yeni Yaşam