Türbülans
Demokratik Toplum, el açan, dilenen, isteyen, köleleşmeyi bir sanat haline getiren toplumu reddederek yaratan, üreten, kendini savunan özgür toplum olarak umudun kendisi olmayı içeriyor. Özetle, Türkiye’nin yenilenmesi gerektiğine inanan herkes bilmeli ki bunun tek yolu Demokratik Toplum ve Barış sürecinden geçiyor
Emine Ilgaz
Türkiye’nin tablosu bir yerden bir yere ulaşmaya çalışırken hava boşluğuna takılan uçaklara benziyor. Türbülans. Böyle zamanlarda araçtaki yolcuların, bu süreci algılama halleri asla aynı olmaz. Deneyimli olanlar, yaşadığının bilinciyle herhangi bir şey olmayacağına inançla rahatlıkla hareket ederken ilk kez yaşayanlar için ise ciddi bir sınava dönüşebilir. Heyecan, korku, panik, belirsizlik.
Şimdi Türkiye Ortadoğu kaosunda, daha somut bir tanımlamayla 3. Dünya savaşının merkezi olan bir coğrafyanın kalbinde, türlü olasılıklar tablosu içinde bir geçiş sürecini yaşıyor. Bunu hemen herkes biliyor, söylüyor, değerlendiriyor. Kimi umutsuzlukla, kimi beklentilerle.
Yeni Türkiye’yi inşa edeceklerini söyleyenler, bu söylemlerinin üzerinden çeyrek asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen bunu başaramadılar. AKP’nin bu iddiayla hareket ettiği bir gerçekliktir. Bunun için Türkiye’yi çok derinden değiştirmeye yöneldikleri, alt üst ettikleri, hiçbir yıkımdan çekinmedikleri, her türlü gözü karalığı yaptıklarını biliyoruz. Her halde birçok kişi bu çeyrek asrın bir noktasında, yürürlükteki politikalar karşısında ‘bu kadar da olmaz’ demiştir. Kürtlere karşı, kadınlara karşı, laikliğe karşı, emekçiye karşı ve son olarak kendi dışındaki siyasi yapılara karşı. Doğaya karşı, komşularına karşı…
Yeni Türkiye’yi açığa çıkarmak için canhıraş uğraşıldığı, meşru-gayrı meşru, norm ve norm dışı her türlü faaliyetin devrede tutulduğu bir fırtınalı dönem dersek abartmış sayılmayız. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti’nin durumu geride kalan 25 yılın ilerisinde değil.........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein