menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yaşam sınırları çizilenler ve yok oluşa sürüklenenler

8 0
06.11.2025

Yaşam alanları niteliklerine göre önce tanımlanır. Sonrasında yasalara, yönetmeliklere yedirilir tanımlar. Doğal alanlar, doğal varlıklar için çitleme sürecinin ilk döşenen tuğlasıdır bu belirlemeler. Siyasi kararlarla coğrafi yönetim sınırları içine alınırlar. Artık doğal alan olmaktan ötedir varoluşları. Korunma statüleri (Mutlak, orta, uzun koruma alanları olarak örn.) oralara yapılacaklar, yapılmayacaklar tanımlanır gene yetkiyi elinde tutanlar tarafından. Ulus devlet sınırları, kent yönetim sınırları ve siyasi – coğrafi sınırlarında yetkiyi kullanacak olanlar belirginleşir. Sınırın öte tarafında alınan kararlar beri tarafını etkilese de kararı sınır aşımı diplomasi belirleyecektir.

Sular akmaya devam etse de sınır tanımadan Fırat, Dicle nehirleri gibi. İçinden aktığı, beslediği, beslendiği havzası onu paylaşan ülkelere, o ülkelerdeki kentlere bölünür. Hakkında karar verme yetkisi de “hukuki” ve “siyasi” olarak.

Sulak alanlarda kıyı çizgisinden sonra 100 metre olan mutlak koruma bandı 50 metreye iniverir kaşla göz arasında. Kıyıya sıfır bir otel inşa edilecekse tam orası için 50 metre yok edilir kıyı çizgisi ile koruma bandı çizgisi birbirine yapışıverir özel bir “bilimsel “çalışmayla. Bakmışsınız ki sucul sistemin mutlak koruma bandı kıyı şeridi ile buluşuvermiş yer yer. Gölün, nehrin, denizin kıyı koruma şeridi dantelli yakalara dönüşmüştür. Antalya sahilleri, Marmaris, Bodrum sahilleri böyle “özel” yapılarla buluşur denizle. Eğirdir gölü TÜBİTAK özel çalışması ile düzenlenmiş ilk dantelli koruma bandındaki göllerden biridir örneğin.

Ormanlarda bu siyasi paylaşımdan uzak değil tüm doğal alanlar gibi. Hani o tüm yaşama can veren, soluk veren, besleyen, barındıran, koruyan doğal baraj kimliğindeki ormanlarda bu paylaşım ve tanım politikalarından nasibini alır sıkça. Siyasi yetki ile gücü elinde tutan egemen sistemin girdiği her yapısal krizlerinden çıkış için sistem onları parçalayarak, paylaşıma sokar yeniden. Parçalanan orman, tanıdığı orman değildir yasa yapıcısının gözünde. Kimisi........

© Yeni Yaşam