Demokratik dönüşümün neresindeyiz?
Türkiye, Kürdistan ve bölgede çok önemli gelişmelerin yaşandığı cümlenin malumu. Bu gelişmelerin en başında Kürt özgürlük hareketi PKK ile Türk devleti arasında süren çatışmalı ortamın sonlandırılmasıyla ilgili gelişmeler yer almaktadır. Kürt siyasal hareketinin “demokratik dönüşüm” olarak adlandırdığı gelişmeler, Kürtlerin ve Kürdistan’ın dört parçaya bölünmüş olmasından kaynaklı olarak bütün bölgeyi ilgilendirmektedir.
Irak’ta Güney Kürdistan Federe Yönetimi, Suriye’de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, İran’da PJAK ve Kuzey Kürdistan’da, Şengal’de bir bütün olarak Kürt halkı ve doğal olarak Kürt halkıyla birlikte yaşayan diğer halklar ve sömürgeci devletler, bu devletlerle ve Kürtlerle çeşitli biçimlerde ilişkili olan bütün siyasal yapılar ve kurumlar bu gelişmelerden etkilenmektedirler. Dolayısıyla yaygın ve yoğun olarak tartışılan sürecin ilerleyişine dair, farklı nedenlerden de kaynaklansa, kaygılar bulunmaktadır.
O nedenle mevcut durumda problemli de olsa sürdürülen “demokratik dönüşüm” sürecinin neresindeyiz sorusu ve cevabı anlam kazanmaktadır. Bu sorunun cevabı için sürecin temel özelliklerine bakmak ve ne beklendiğini görmek gerekiyor.
PKK, Kürt halkının özgürlüğü için mücadele eden partidir. Türk devleti ise Kürdistan’ı sömürgeleştirmiş olan devlettir. Bu iki politik güç arasında kırk yılı aşkındır çatışmalar yaşanmaktadır. Ekim 2024 tarihinde Türk devletinin en ırkçı partisinin başkanı Bahçeli aracılığıyla demokratik Kürt siyasetine el uzatılmış, DEM Parti bu eli tutmuştur. Devamında Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’la görüşmeler yapılmış, 27 Şubat’ta “barış ve demokratik toplum çağrısı” kamuoyuna duyurulmuştur. Böylece çatışmalı sürecin........
© Yeni Yaşam
