İşler yolundaysa, bunca şey neden oluyor?
Eğer sürecin ilerlediğinden söz edeceksek, bunu Önder Apo’nun koşullarının değişmesinde görmek, demokratik siyaset kanallarının açılmasında görmek, tüm topluma yöneltilen baskı ve zor politikalarının geri çekilmesinde görmek gerekir
Ali Sinemilli
‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ diye güzel bir deyim var. Söz ile pratiğin uyumsuzluğunu dile getirmek için kullanılan bu deyimin, AKP iktidarını anlamak için önemli bir veri sunduğu aşikâr. Malum! AKP’de ülkede başlayan sürecin bir parçası olduğunu dile getiriyor. Her fırsatta bu temelde açıklamalar yapıyor. İktidar sözcülerine göre süreç planlandığı gibi devam ediyor. Ciddi bir aksaklık yok.
Kuşkusuz AKP’lileri dinleyince, insanın aklına birçok şey geliyor.
Öyle ya! Ahmet Türk’ün Eşbaşkan olduğu Mardin Belediyesinin koltuğunda kayyum oturmuyor. Wan Belediyesinin Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, Batman Belediyesinin Eşbaşkanı Gülistan Sönük’ün koltuğu gasp edilmiş değil.
Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selçuk Mızraklı, Leyla Güven zindanda değil. Kürt siyasi tutsakların cezaevlerinden cenazeleri çıkmıyor. Hala binlerce siyasi tutsak cezaevlerinde hiçbir gerekçe olmadan tutulmuyor. Açık ki, bunların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor, tersi söz konusu.
Hakeza, Barış ve Demokratik Toplum sürecinin baş aktörü Önder Apo üzerindeki tecrit devam ediyor. 23 Ekim’den bu yana 10 ay, 27 Şubat çağrısından bu yana tam 6 ay geçmiş bulunuyor. Fakat, hala yasal hakları olmasına rağmen Avukatlar adaya gidemiyor. Türlü gerekçelerle bu ziyaretler engelleniyor, erteleniyor. Yani 15 yıldır sürdürülen hukuksuzlukta ısrar ediliyor. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü yönünde atılmış herhangi bir adım yok. İmralı adasına........
© Yeni Yaşam
