Geçmişin gölgesi
Her temasın iz bıraktığı, bellekte gedikler ve dünyada mezarlar açtığı bir gerçek. Kimi coğrafyalarda adına kader, kimisinde keder, kimisinde heder derler. Bir renk bir başka renge karışınca ne oluyorsa öyle oluyor. Değişen her şeyin orta yerinde aynı süratle yaşamaya gayret ediyoruz.
Burası sıfırla başlıyor, bazen bir kuyu açılıyor ve içindekiler kuyu ağzını gökyüzü sanıyor. Burası bazen başlamadan bitiyor. Burası buradan uzak yerlerde bulunabiliyor. Silikleşen anılar ve sindirilen hayaller bir veba gibi kuşaktan kuşağa yatay ve dikey geçişler yapabiliyor. Yaşamak böyle bir şey; beklenen gelmiyor, bilinmeyen kapıya dayanıyor.
Kuşkuların heyelanı, akşamların hüznü, aşkların depremi, aşksızlığın rütbesi hep birilerinin rüyalarında; hayatla asla karşılaşmıyor ve hayata karışmıyor. Bir tekrarın rüzgârı, bir mahcubiyet yağmuru, yaslı bir dolunay akşamı denk geliyor ve getirmiyor.
Bir kelimenin bir cümleden kaçışı var; bazen her sabah o sesle uyanırız. Ona efsaneler, teraneler, tecrübeler anlatırız. Herkesin başına gelen bir şeydir, beklenmedik her an gelebilir ve sonlar her........
© Yeni Yaşam
