menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Stuttgart'ta da bir dil var ama bu dili anlamak için kalp kulağını açmak gerekir

40 0
13.04.2025

Caminin içinde bir zikir halkası. Bu zikir, sadece tesbih çekmek değil; Münih'teki gibi bir medeniyet bilincini yeniden hatırlamak. Gencin biri gözlerini kapatmış, usul usul zikreder. Bir başka köşede yaşlı bir Boşnak, geçmişe dair sessiz bir dua fısıldıyor. Bu sessizlik, batıdan gelen değil; doğunun hikmetinden doğan bir sessizliktir.

Bu halkada herkes eşit. Patron yok, mühendis yok, işçi yok. Hoca, genç, yaşlı, göçmen, yerli… Hepsi aynı nefeste birleşmiş. Bu birleşme, sadece bir ritüel değil; bir medeniyet hissiyatıdır.


MEDENİYETİN YENİ HARİTASI: BATI'DA DOĞMAK

Programdan sonra, dışarı çıkıldığında akşam serinliği şehri sarıyor. Gönüller hâlâ içeride. Küçük bir grup hâlâ hocanın etrafında. Sorular geliyor, biri bitiyor, diğeri başlıyor. Fakat artık sorular daha sakin, daha umutlu.

Bir genç şöyle diyor:

“Hocam, biz burada bir şeyler yapmak istiyoruz ama kimliğimizi nasıl koruyacağız?”

Yusuf Hoca tebessüm ediyor:

“Kimlik korunmaz, inşa edilir. Kimliğinizi taşıyamazsanız, başkalarının kimliğine dönüşürsünüz. Bu çağda Müslüman olmak, inşa etmeyi bilmektir.”

O an fark ediliyor ki, bu şehirde doğmak, batıda yaşamak demek değil. Bazen insan kendi özünü tam da batıda bulur.........

© Yeni Şafak