MTO’nun yolculuğu: Akıl, kalp ve ruhu harekete geçirerek medeniyetimizi ihya ve inşa yolculuğu
Yıllardır haykırarak yazıp duruyor, şehir şehir, üniversite üniversite, okul okul dolaşarak bağıra çağıra, en yüksek sesle, yüreği yangın yerine dönen bir adamın feryadıyla şunu söylüyorum: Hem çağı hem de kendinizi, kendi kültürünüzü iyi tanıyamazsanız hem bu çağa bir şey söyleyemezsiniz hem de yok olmaktan, tarihten çekilmekten kurtulamazsınız.
O yüzden eğitim, medya ve kültür, bir ülkenin varlığını idame ettirebilmesinin de, insanlığa yaşanabilir bir dünya, bir medeniyet tasavvuru sunabilmesinin de üç vazgeçilmez temel anahtarıdır. Bu üç anahtardan biri bile arızalı olsa, çalışmazsa, tarihten çekilmekten kurtulamazsınız.
Bizde üçü de arızalı, üçü de SOS veriyor: Bırakınız bir ruha sahip olmayı ya da çileye talip olmayı, ruhsuz, aptallaşmış, celladına âşık nesiller yetiştiriyor!
Ürpertici ama gerçek bu!
Bu duruma neşter vurmak zorundayız: Bunun için 5 yıl önce kollarımı sıvadım ve göle maya çaldım. Tuttu hamdolsun. Şu an dünya çapında eğitim veren aklı, kalbi ve ruhu aynı anda harekete geçiren, yeni Gazalîlerimizin, Râzîlerimizin, İbn Arabîlerimizin, İbn Haldunlarımızın, Sinanlarımızın, Itrîlerimizin tohumlarını eken, adam yetiştirecek adamları yetiştiren, günü kurtarmaya değil, geleceği kurmaya kilitlenen fedakâr, vefakâr ve cefakâr, hem dünyayı hem de İslâm’ı çok iyi bilen, bu dünyada yaşayan ama bu dünyayı yaşamayan, çağrısı çağını kuracak parlak bir öncü kuşak yetiştiriyorum bir avuç hocamızın ve kardeşimizin el ve omuz vermesiyle.
Eğitim sistemi, hem dünyada ne olup bittiğini idrak edemeyen hem ülkemizin, medeniyet coğrafyamızın başına ne geldiğini bilmeyen, aptallaştırmış, mankurtlaştırılarak celladına âşık edilmiş bu ülkeyi ilk fırsatta terk etmeyi düşünecek kadar tarih bilinci linç edilmiş, metamorfoz yemiş, ülkesine,........
© Yeni Şafak
