menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MTO-Deha-Medeniyet Tasavvuru Düsturu: Osmanlı medeniyetinin ruhunun temellerini anlamak…

49 0
21.11.2025

Tam da dünyanın bize ihtiyaç hissettiği bir zaman diliminde biz intihar ediyoruz, demiştim. İntihar›dan kurtuluş, hem bizi hem de dünyayı yaşanan anlam krizinden çıkaracak bir medeniyet fikri ve bu fikri hayata geçirecek bir öncü dâhiler yetiştirmekten geçiyor. Bir neslin yaptığı işi tek başına yapabilecek Gazâlî gibi, Sinan gibi, Şeyh Galip gibi önce dehalar yetiştirebilirsek hem intihardan kurtuluş hem de yeni bir medeniyetin kuruluş yolculuğu sürecinde bir mesafe katedebiliriz.

Azerbaycan MTO temsilcimiz Vuqar Azizov kardeşimiz bu sorunu Osmanlı ruhu çerçevesinde tartışıyor.


MTO-DEHA-MED NİYET TASAVVURU DÜSTURU

Bir medeniyet sadece bilimsel temeller üzerinde kurulamaz. Bunun için bir alt yapı olması gerekiyor. Bu fikri tarihin dehlizlerinde gezdiğimizde görebiliriz. Tarih, kronolojik bir devamlılık değil. Tarih, akışın içinden genel düsturu ortaya çıkarmak ve bu düsturu devam eden zamanın içine koymaktır. O zaman gelecek tasavvuru ortaya çıkacaktır. Bunun için fikir işçisi iki meseleyi gündeminde canlı tutmalıdır:

1. Yaşadığı çağı tanımalı ve bu çağın bütün tarih içinde hangi konumda olduğunu bilmeli.

2. Tarihten çıkardığı genel düsturu olduğu zamanda doğru biçimde değerlendirmeye almalı.

Tarihe iz sürdüğümüzde medeniyetin temellerini atanları, hiç bir zaman göz önünde bulamayız. Onlar bir ön rüzgar gibidirler, bulutları olgunlaştırır getirip yağacağı yerlerde durdurur. Her kes bulutu bilir onu görür. Hiç kimse rüzgarı konuşmaz. Tarih, hep böyle bilinmeyen rüzgarların omuzlarında yükselmiştir. Bunlar medeniyetin yapıtaşlarıdır. Düşünce mimarlarıdır.

Dolayısıyla bir medeniyetin yapıtaşları, dehalarıdır. Deha kimdir? Deha - bireysel zeka ve yaratıcılığın ötesine........

© Yeni Şafak