Ekmekle oynamak!
Fahiş fiyat artışları, toplumda helâl-haram ilkelerine dayanan ahlâkî ölçülerin buharlaştığını gösteriyor.
İşte bu çok ürpertici. Bizim dünyaya vereceğimiz en güzel şey, hakka ve hakikate dayalı hukuk anlayışıdır. Hukuku öncelerseniz, sistemi insanın önüne geçirirsiniz ve insanı da, ruhunu da yok edersiniz.
Ahlâk’tan kopuk bir hukuk, makina gibidir; ezer insanı. Önce ahlâk, hayata ruhun ve ölçülerin hâkim olmasının yegâne şartı ve sigortasıdır.
Şimdilerde ekmek zamları aldı başını gidiyor. Ekmek, kutsaldır bizde. Ama ahlâk çöktükçe, çürüme alıp başını gittikçe, toplumun mayası bozuluyor, ekmek değerini, yerini, anlamını ve kutsallığını yitiriyor.
MTO’muzun parlak isimlerinden Mehmet Varıcı hocamız ekmek fiyatlarının gelişigüzel artırılmasının anlamını sorgulayan nefis bir metin yazdı. Her bakımdan doyurucu bir metin bu.
AHLÂK VE ÇARŞININ NABZI
Ahlâk kelimesi bugün konuşulduğunda çoğu insanın aklına ilk olarak cinsellik gelir. Oysa ahlâkın mahremiyeti de sınırları içine alan çok geniş bir hinterlanttı vardır. Ticarette, siyasette, komşulukta, sofrada, pazarda, yani hayatın her alanında bir ahlâk ölçüsü vardır. İnsan ilişkilerinde şeffaflık, alım satımda dürüstlük, üretimde hakkaniyet, tüketimde ölçülülük…
Bunların her biri ahlâkın aslî parçalarıdır. Fakat görünür olmadığı için çoğu zaman gündeme gelmez. Bugün toplumun en temel gıdası olan ekmek üzerinden yaşananlar bize ahlâkın bu görünmeyen yüzünü acı biçimde hatırlatıyor. Çünkü ekmeğe dokunmak, aslında rızka dokunmaktır; rızka dokunmak da doğrudan toplumun vicdanına dokunmak demektir.
İslâm medeniyetinin en güçlü damarlarından biri ticaret ahlâkıdır. Peygamber Efendimiz’in (sav) “Doğru ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir” buyurması boşuna değildir. Osmanlı’da Ahî teşkilatları bu anlayışı çarşı pazara nakşetmiş, her ürüne bir kalite ve ölçü standardı getirmişti. Gramajla oynayan, kaliteden........
© Yeni Şafak
