menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir kitapçıda Medeniyet arayışı: BASEL’in sessiz kapıları

38 0
14.04.2025

Geçen hafta sonundan itibaren Münih’ten Zürih'e kadar, Muharrem Kartancı Hocam, Selim Arslan ve Ayşe Akdağ kardeşimle, onun aracıyla ve fedakârlığıyla çok lezzetli, uzun soluklu 6 gün süren bir yolculuk gerçekleştirdik.

Bu yolculuğa katılmayan MTO Azerbaycan temsilcimiz Vuqar Azizov kardeşim, bazı maddî bilgilerle gitmediği bir ziyareti muhteşem bir dille ve duyarlıkla kaleme aldı. Bugün Basel bölümünü yayınlıyorum, paylaşıyorum sizlerle…


Münih’ten başlayıp Ştutgart’ta derinleşen, Avrupa’nın göbeğinde medeniyetin izini süren bu yolculuk, şimdi Basel’in zarif taşlarına, renksiz gibi görünen ama hikmetle dokunmuş sokaklarına varmıştı. Yusuf Hoca, yanında yol arkadaşı Muharrem Ağabey’le ve birkaç arkadaşla birlikte, sabah erken saatlerde Basel’e giriş yaptığında, şehrin üstüne serilmiş puslu bir huzur vardı. Sanki her şey susmuş, bekliyordu. Kim bilir, belki de beklenen, o iki yolcuydu...


Basel’e doğru ilerlerken Hoca, Münih’te gördüğü bir cami kitabesini hatırlıyordu. Almanca bir ayet: “Allah adaleti, ihsanı ve yakınlara vermeyi emreder...” Avrupa’nın bu sözle ne kadar tanıştığını düşünüyordu. Modernliğin kavurduğu şehirlerde hâlâ bir nehir gibi akan bu ayet, adeta insanlığın ruhuna yeniden su vermek ister gibiydi.


Basel’de bir gün: Sessizliğin kitaplara dönüştüğü yer


Karşıda, alçakgönüllü ama vakur bir kitapçı… Vitrininde Almanca, Fransızca, bazen Latince........

© Yeni Şafak