TÜSİAD ile buluşma
Ya hep beraber ya hiçbirimiz, demelerine aldanmıyorsunuz ya. “Sana yoksa bana da yok,” demek değil o söz bu ağızlarda. “Bana yoksa sana da yok,” demek.
Bu ortamda başkasına sığınanın vay haline… Yakında Sisi’sinden Klaus Schwab’ına kadar başkasına sığınanın akıbeti tıpkı Beşar gibisinden görülecektir.
Başkasına minnet ederek değil, dayanışarak güç birliği yapmamız
gereken bir zamandayız. Hep öyledir de bugün durumun altını çizmemiz gerekiyor.
Peki kimle dayanışacağız? Geleceği kuracak büyük bir vizyon, bir ülkü, etrafında dayanışma gösterebilecek ve dayanışılacak fert kimdir? Gerçekten cevaplanması gereken bir soru çünkü evvel refîk bâde'l tarîk anındayız.
Dayanışılacak insan evvela Resulullah gibi
emin
olmalı. Sözüne güvenilmeli, yalanı olmamalı. Sonra Ebubekir gibi
sadık
olmalı. Vatanına, milletine, ümmetine bağlılığından şüphe duyulmamalı. Ömer gibi
adil
olmalı. Onun adaleti sığınılacak hem ilk hem son merci olmalı. İnsan Osman gibi izzetli olmalı. İlmine saygı duymalı, eğip bükmemeli. Ali gibi
mert
olmalı. Öyle kendine yiğit değil. Vakti saati geldiğinde ihtiyaç duyulan cesaretinden, vakarından, metanetinden herkese himmet buyurmalı.
Zaman çok acayip bir zaman. Normalde ortamın bozukluğundan bu karakterde olanlar........
© Yeni Şafak
