Kadir Gecesinde neyi arıyoruz?
İçinde Kur’an nazil olmuş olduğu için bin aydan daha hayırlı kılınan Kadir Gecesinde duaların daha fazla icabet gördüğü de bildirilmiş olduğu için o geceye herkes apayrı bir önem veriyor, o gece ibadetler, dualar daha fazla artırılıyor. Bütün ay oruç tutmayanlar o gün özel olarak oruç tutuyor, insanların çoğu zekatlarını, sadakalarını o güne saklıyorlar.
Zamanı belirsiz olsa da bazı tercih edilen rivayetler dolayısıyla Ramazan’ın son on günü içinde olma ihtimali daha yüksek
sayıldığından, aramaların son on günde yoğunlaşması tavsiye edilir. O zamanı bu on günde yakalamaya çalışmak evladır. O gece aslında yılın herhangi bir gecesi ama Allah Resulü onun Ramazan’ın son on günü içinde olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu buyurmuş. O yüzden kendileri Ramazan’ın son on gününü genellikle itikafa çekilerek o geceyi ibadet halinde karşılamaya çalışmış.
Düşünün, Allah’ın Peygamberi bile o mübarek gece konusunda kesin bir bilgi sahibi kılınmamış...
Yukarıda da zikrettiğimiz gibi makbul bazı rivayetlere göre Resulullah’a (s) bu zaman unutturulmuş. Bu, hikmeti üzerinde çokça durmamız gereken bir husustur...
Bu kadar önemli bir zaman Allah Resulüne nasıl ve neden unutturulmuş olabilir?
Allah resulünün bize anlattıkları kadar kendisine unutturulmuş bir şeyin hikmeti de Müslümanlar için öğreticidir. O bile unutturulmuş bir zamanın özlemi ve hasreti içinde bırakılmış. Onu büyük bir ısrarla, hasretle aramak durumunda olmuş...
Fahreddin Razi
Kadir gecesinin gizlenmiş olmasının yüce Allah’ın birçok konuda tecelli eden bir sünneti olduğunu anlatır. Tam da bu sünnet gereğince:
“Allah Teâlâ, diğer şeyleri gizli tuttuğu gibi, bunu da saklı tutmuştur. Çünkü Cenâb-ı Hak, herkes bütün taatlara rağbet etsin diye, rızasını taatlarda; günah sayılabilecek bütün şeylerden sakınsınlar diye, gazabını masiyetlerde; herkese saygı duysunlar diye, iyi gözle baksınlar diye, evliyasını, insanlar arasında; bütün dualarda alabildiğine çaba sarfetsinler diye, kabul ve icabetini, bütün dualardan; bütün isimlere saygı duysunlar diye, İsm-i a’zamını; her........
© Yeni Şafak
