menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail’in mevhum kehanetleri değil Gazze’nin sözü gerçek oluyor

25 1
19.03.2025

Soykırımcı işgalci İsrail’in Mescid-i Aksa’ya, Gazze veya Batı Şeria’ya saldırarak bir bahaneyle terör estirmesi neredeyse Ramazan ayının rutinlerinden biri haline gelmiş durumda. Bunun için bir bahaneye, gerekçeye veya sebebe ihtiyacı yok. Kendinden güdümlü bir saldırgan güçtür İsrail.

Güdümünü tahrif ederek ihanet ettiği Tevrat’tan veya kendi Tevrat yorumundan alıyor.

Dün sabah 19 Ocak’ta uzlaşılmış ateşkesi bozarak Gazze Şeridi’nde mülteci kamplarına vahşice ve hayvanca başlattığı saldırılarda çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 450’ye yakın Gazzeli şehit oldu, 500’den fazlası da yaralandı. İsrail’in bu saldırganlığı aslında günlerdir göstere göstere geliyordu.

Hamas’ın elindeki bütün esirleri bırakmasını ateşkes anlaşmasının bir aşamasından sonra istemeye başladı İsrail. Bu anlaşma şartlarında olmayan bir talepti, yeni oluşmuş ve bizatihi kendisi ateşkes anlaşmasını ihlal eden bir talepti tabii.

Ateşkes şartlarını ihlal eden İsrail’in kendisiydi. Anlaşmaya göre ilk aşamada yapılması gereken esir takasının dışında hiçbir şarta riayet etmeyen İsrail oldu.

Anlaşmaya göre, her biri 42 gün sürecek üç aşamalı bir süreç sonucunda, hayatta olan veya ölmüş tüm İsrailli tutukluların serbest bırakılması karşılığında, yaklaşık 600’ü müebbet hapis cezasına çarptırılmış binlerce Filistinli tutuklunun serbest bırakılması öngörülüyordu.

Aynı zamanda ikinci aşamadan sonra kalıcı ateşkes sağlanmasını,

İsrail güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesini ve gıda, su, yakıt, çadır ve tıbbi malzemelerden oluşan büyük miktarda insani yardım sağlanmasını

da öngörüyordu. Ayrıca Gazze’nin beş yıl içinde yeniden inşa edilmesi planlanıyordu. Bu yeniden inşa planını ciddiye alan Arap Birliği Kahire’de toplanarak inşa için 53 milyar dolarlık bir finansman planını bile yaptı.

Ancak Hamas bütün şartlara riayet ettiği halde İsrail ilk aşamada Gazze’ye girmesi üzerinde anlaşılan 60 bin konteynerin sadece 15 bininin girişine izin verdi, diğer insani yardımların da çok azının girişine izin verdi. Bu başlı başına anlaşmanın ihlaliydi ama Hamas’ın elinde esir takasını durdurmaktan başka bir koz ne........

© Yeni Şafak