menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gazze’de, Suriye’de ve Afganistan’da savaşın kazanılma anı

56 20
27.01.2025

Gazze’de Siyonist gücün bütün “medeni” dünyanın desteğini alarak yürüttüğü savaş ortaya kıyas kabul etmez bir asimetrik güç dengesizliği ortaya koydu. 471 gün boyunca dünya halkları şimdiye kadar anlatılmış hikayelerin tam aksini dinledi, izledikleri filmde dağıtılmış rollerin tam aksi bir rol dağılımı izledi.

Hollywood ve Netflix sinema endüstrisinde anlatılan soykırım hikayelerinde Yahudiler mağdur değil zalimlerin önde gidenleri olarak sahneye çıktı.

Kuşkusuz bu Hamas’ın

7 Ekim

’de yola çıkarken ortaya koyduğu hedeflerden birisiydi ve bu hedefe çok net bir sonuçla varmış oldu. Sadece bu konuda değil, esasen bu asimetrik güç dengesizliğine mukabil günün sonunda hedeflerini gerçekleştirme konusunda da bu sefer Hamas lehine alabildiğine asimetrik bir netice oldu. Bu netice Hamas için tartışmasız bir zafer, İsrail ve arkasındaki bütün güçler içinse büyük bir yenilgi ve kayıp oldu.

Bu mücadelenin sonucunda Filistin tarafından şehit olanların ve yıkılan şehirlerin durumuna bakarak tamamen bu neticeye uygun bir başarı hikayesi çıkaranların anlamadığı şey şu:

Kurtuluş hareketlerinin güçlü sömürgeci ve işgalci güçlere karşı giriştiği asimetrik savaş deneyimlerinde yenilgi, ancak ezilen halklarda direniş, mücadele ve meydan okuma iradesi ortadan kalkmışsa söz konusudur.

Bu durumda mağlubiyet, düşmanın emir ve şartlarını kabul etmek anlamına gelirken, zafer ise düşmanın savaş ve saldırganlığının hedeflerine ulaşmasını engellemekten başka bir şey değildir.

Direniş, düşmanının zaferini engellediğinde kazanır, onun izinden gittiğinde yenilir, papağan gibi onun hikâyesini ve anlatılarını tekrarladığında ise mağlup olmuş olur.

Mesela II. Dünya Savaşı’nın sonunda

Almanya ve Japonya’nın teslim belgesi

imzalayıp beyaz bayrak çekmesi ve ABD ile aynı yolu izlemeye başladığında yaşanmış şeydir yenilgi. Ne yazık ki

bu yenilgiyi biz de Osmanlı olarak 31 Ekim 1918’de de yaşadık.

İngiliz, İtalyan ve Fransız güçleri Osmanlı’ya karşı net bir galibiyet kazandılar, çünkü Osmanlı mütarekeyi imzalayarak düşmana kapıları açmış oldu. Bir de

Aliya İzzetbegoviç’in

efsanevi yenilgi-zafer denklemi vardır: Yenilgi düşmanın karşısında mevzi mağlubiyetlerle olmaz, düşmana benzediğinizde olur.........

© Yeni Şafak