Gannuşi neyin cezasını çekiyor? Aydın, demokrat, ılımlı olmanın mı?
Trump’ın
Gazze
ile ilgili hezeyan beyanlarının ardından dün de “
Gazze’de rehinelerin bırakılmaması halinde Gazze’yi cehenneme çevireceği
” yönündeki tehditlerde kullandığı dil Gazzelilere karşı saldırganlıkta ve sahada bizzat ABD sorumluluğunu da resmen tescil etmiş oluyor.
Gazzelileri tehcir ve teskin etmek üzere kafasından döktüğü niyetler ABD’nin bu saatten sonra sadece Gazze’ye değil, bütün İslam Dünyasına doğrudan ve acil tehdit oluşturacağını gösteriyor.
Bunun hayırlı tarafı, zaten eskiden beri fiilen var olan bu tehdit veya bu
ABD sultasına karşı İslam dünyasında bir tehdit algısının uyanması
. Bu tehdidi bu kabalıkta ve bu hadsizlikte algılayan İslam ülkelerinin tamamında buna karşı koyma ve yeni bir eksen oluşturma gerekçesi fazlasıyla doğmuştur. Bunu yapmasalar hepsi birden tarihin çöpüne döküleceklerini bilmeleri gerekiyor.
Esasen Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır’ın Trump’ın bu hezeyanlarına karşı verdikleri ilk tepkiler bu konuda oldukça umut verici.
Umarız bu hassasiyet gerçek bir tedbir için herkesi harekete geçirir.
Ancak Müslüman dünyanın bu tehditlere gerçek anlamda karşılık verebilmesi için kendi içinde de saflarını birleştirmesi, aralarındaki ihtilafları hatta her ülkenin kendi içindeki gücünü toparlaması gerekiyor. Ülkelerin kendi halklarıyla birleşmeleri, bütünleşmeleri, kendi halklarına dayanma fikrine bir alan açmaları ABD tehdidine ve başka tehditlere karşı koymanın ilk ve en etkili adımıdır. Bunu yine Gazze bağlamında daha önce de söylemiştik. Hem de Tunus’ta 82 yaşında haksız yere tutuklanan
Raşid Gannuşi
dolayısıyla.
Daha önce de söylemiştik Gannuşi gibiler sadece Tunus vatandaşı değil, bütün İslam dünyasının en umut verici, en ufuk açıcı ve İslam siyaset fıkhı düzeyinde müçtehit seviyesinde aydınlarıdır. Gannuşi
’nin kendisi hayatı boyunca barışçıl bir yolla İslam Dünyasında insan hakları, özgürlükler ve demokrasinin gelişmesinin mücadelesini vermiş bir şahsiyet.
Nahda
hareketinin lideri olarak
Gannuşi Tunus Meclis Başkanı
iken parlamentonun Cumhurbaşkanı tarafından feshedilmesine karşı koymuş, ancak onun karşı çıkışı Cumhurbaşkanı eliyle yürütülen darbeyi durduramamıştı.
İsteseydi kendisi de seçimlerden birinci parti olarak çıktığında yavaş yavaş veya kademeli olarak bütün otoriteyi ele geçirip bütün muhaliflerini........
© Yeni Şafak
