menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CHP’nin İmamoğlu işgalinden kurtuluşu mu?

59 7
22.03.2025

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 100’den fazla kişinin gözaltına alınmasıyla başlayan süreç bir yargı süreci. Dolayısıyla ilk anda bir refleks olarak devreye girmesi gereken tutum hakkında soruşturma, kovuşturma, gözaltı veya yargılama işlemi yapılanların masumiyet karinesi haklarına saygı duymaktır. Doğrusu bu benim her zaman gözetmeye çalıştığım bir ilke. Türkiye’de yargı sürecinin medyayla birlikte yürütülmesinin ne kadar telafi edilmez büyük erken-infaz hatalarıyla beraber yürüdüğüne dair ibret alınacak yeterince örneğimiz var. Arkadaşımız Mehmet Metiner de haklı olarak işi bu yanından ele almış. Masumiyet karinesinin işletilmesi hiç kimsenin kendini mahkeme yerine koyarak peşinen hiç kimseyi suçlu ilan etmemesini gerektirir. Zira herkesin lekelenmeme hakkı azizdir. Ancak masumiyet karinesinin bir başka veçhesi de vardır ki, türlü iddialarla suçlanıp yargılanan birinin peşin peşin suçsuz ilan edilmemesini de gerektirir.

Birincisi, İmamoğlu ve beraberindekilere yönelik operasyon başladığı andan itibaren ona yapılan operasyonun siyasal bir hesaplaşmadan ibaret olduğu iddiasıyla, hakkındaki hiçbir suçlamayı dikkate almadan reddeden bir savunmacı tutum söz konusu ve bu da bırakınız savunmayı saldırganca bir tutumla İmamoğlu’na yönelik yargı sürecini itham hatta mahkûm ediyor. Oysa ortada çok ciddi suçlamalar var ve operasyon derinleştikçe ortaya çok daha vahimleri çıkıyor. Bu kadar iddiaya bir yargının sırf bir insanın siyasi konumu dolayısıyla göz yumması, pasif bir seyirci kalması her şeyden önce o yargının asli vazifesini ihmal ettiğini gösterir.

İkincisi, İmamoğlu ve Büyükşehir Belediyesi'ndeki iştiraklerle ilgili yolsuzluk, görev ihmalleri, kifayetsiz ve liyakatsizliklerle ilgili yargı sürecine düşmeden önce de ayyuka çıkmış haberler, bilgiler herkesin dilindeydi. Bu konuda bir yargı sürecinin kendiliğinden harekete geçmesini gerektirecek, hatta geçmese o yargıyı töhmet altında bırakacak kadar şayia vardı zaten ve bu olaylar doğal olarak kamuoyunda tartışılıyordu, tartışıyorduk. Bu saatten sonra ortaya daha fazla belge ve delil serileceğinden dolayı yargılama sürecinin de kamuoyunun katılımıyla gerçekleşmesinin önü alınamaz.

Üçüncüsü, operasyona konu olan........

© Yeni Şafak