Ekmeği zenginleştirmenin kelebek etkisi
Biz ekmek yemeden ve görmeden doyduğunu anlamayan bir milletiz.
Az da yesek çok da ekmek sofraların en saygıdeğer köşesindedir her zaman.
Sofraların olmazsa olmazıdır.
Yemesek bile her öğünde ekmeği baş köşeye koyarız.
Hem en çok ekmek tüketen ülkeler listesinde, hem de ekmeğe saygıda birinciyiz.
Ekmeği nimet olarak gören, yerde görülünce alınıp basılmayacak yüksek bir yere koyma konusunda en hassas olan millet de bizizdir muhtemelen.
Ekmek tüketiminde komşumuz Bulgaristan ikinci sırada.
Türkiye’de ekmek tüketimi yılda kişi başına yaklaşık 200 kg olurken Bulgaristan’da bu miktar 131,1 kg.
En yakın ülkeye bile tüketimde neredeyse fark atmışız.
Bulgaristan’ı 88 kg ile Ukrayna, 70 kg ekmek tüketimi ile Yunanistan, 57 kg ile Almanya ve yılda kişi başına 54 kg ekmek ile Rusya takip ediyor.
Dünya sıralamasında 48 kg ile İsviçre, 39 kg ile Suudi Arabistan, 28.3 kg ile Japonya ve 25,8 kg ile Güney Afrika yer alıyor.
**
Un üretiminde de dünyanın önde gelen ülkelerindeniz.
Türkiye dünyada un ihracatında birinci, makarna ihracatında ikinci sırada.
2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin dünya un pazarındaki payı yüzde 23.
Buğdayımız çok, unumuz çok, ekmeğimiz çok madem ekmek yemekten ve satın almaktan vazgeçemiyoruz.
O zaman başka bir şey yapmak lazım.
Sağlığa zararlı hale dönüştüğü için tüketimi hızla azalan ve en çok çöpe giden nimetlerden olan ekmeği yenilebilir hale getirmek lazım.
Yani
ekmeği yeniden sağlıklı gıda haline
dönüştürebilirsek israfı azaltmış ve sağlıklı........
© Yeni Şafak
