menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İsrail izolasyonu ve siyasi etkileri

17 0
monday

7 Ekim sonrasında İsrail’in sistematik ve organize biçimde icra ettiği soykırım politikaları, tedrici bir biçimde yükselen İsrail karşıtlığına yol açtı. İsrail lobisi eliyle, milyarlarca dolarlık bir bütçe marifetiyle hem konvansiyonel hem de dijital medya üzerinden uygulanan sansür mekanizmasının yetersiz kaldığı bu süreç, sadece İsrail karşıtlığı ve izolasyonda değil, İsrail’e müzahir olmayı ya da onu desteklemeyi de sorunlu bir şey haline getirdi. Son günlerde siyaset sahnesinde, İsrail’e müzahir olmanın maliyet ürettiği ve seçmen nezdinde ciddi bir antipatiye neden olduğu açık biçimde görülmektedir.

Hollanda seçimleri, New York Belediyesi’ndeki mücadele ve ABD’de AIPAC’ın siyasetteki etkisinin azalması gibi somut göstergeler, İsrail’e destek vermenin ne denli maliyetli olduğunu gösteren örnekler. Hollanda’da erken seçim yapılmasına neden olan krizin başlangıcı, hatırlayacak olursak İsrail’i sınırlandırma ve yaptırımlar konusunda koalisyonda çıkan anlaşmazlıktı. Üç partinin koalisyonla yönettiği krizin arka planında, İsrail’e yönelik yaptırım tekliflerinin engellenmesi yatmaktaydı. Dönemin Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp ve sekiz bakanın istifası sonrası oluşan krizin etkileri, erken seçim sonuçlarına da yansıdı. Aşırı sağın ivme kaybettiği seçimlerde doğrudan İsrail faktörü söz konusu olmasa da dolaylı biçimde siyaset mekanizmasının işleyişine etki etmiştir. Özellikle Filistin’in tanınması noktasında belirgin bir farkındalık yaratan bu durum, siyasi partilerin tanıma noktasındaki adımlarını daha özgür bir biçimde atabileceği bir ortam tesis etmiştir.

İsrail ile ilgili........

© Yeni Şafak