menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şam’a ilk sefer

84 4
25.01.2025

Hayatımda çok az yolculuk için bu heyecanı duymuşumdur. Eminim, perşembe sabahı “Akdeniz” adlı Türk Hava Yolları (THY) uçağı İstanbul’dan havalanırken, Kıbrıs ve Lübnan üzerinden süzülerek nihayet -tam 13 yıl sonra- Şam’a inerken, bu hissiyatı paylaşanlar hiç de az değildi. Uçağımızdaki Suriyeli yolcuların içten coşkusu, hep bir ağızdan söyledikleri ezgiler, döktükleri gözyaşları, aprona iner inmez yaptıkları şükür secdeleri bunu gösteriyordu zaten. Dile kolay, aralarında bazıları memleketlerini ilk kez görecekti. Bazıları, Baas rejiminin keyfî yasakları sebebiyle onlarca yıldır ülkelerinden ayrıydı. Uçakta, sırf bu ilk seferi kaçırmamak için ta Amerika’dan gelenler bile vardı. Şam’a kavuştukları anda izhar ettikleri hesapsız sevinci görmeye değerdi doğrusu.

Yolculuk sırasında Lübnan semaları kapalıydı, ama ülkeye adını ve hâkim rengini veren bembeyaz dağların karlı zirveleri bulutların arasından seçiliyordu. Nihayet Suriye hava sahasına girdiğimizde bulutlar dağıldı ve Kasyûn Dağı’ndan itibaren Şam’ı seyrederek havaalanına iniş yaptık.

Uluslararası Şam Havaalanı’na doğru alçalırken, şehrin özellikle dış semtlerindeki korkunç yıkım, bütün çıplaklığıyla görülüyordu. İran destekli Beşşâr Esed yönetiminin kendi halkının üzerine varil bombaları yağdırdığı Dûma, Harasta ve diğer semtler, üst üste şiddetli depremler geçirmiş bir afet bölgesini andırıyordu. Aynı yıkım Yermûk ve Haceru’l-Esved’le civarında da gözlemleniyordu.........

© Yeni Şafak