Doha’dan bakınca…
Mezarlığın bir köşesinde işaretlenmiş konumu dikkatlice takip edip nihayet kabrin başına ulaştığımızda, ciddi bir şaşkınlık -hatta afallama bile diyebilirim- yaşadım doğrusu. Yerden hafifçe yükseltilerek etrafı çevrilmiş kabirde herhangi bir isim, yazı veya tarih yoktu. Başucundaki beton plakada “103” rakamı yer alıyordu sadece. Uzun ömrü boyunca sürdürdüğü ilmî faaliyetleri, eserleri, fetvaları, konferans ve hutbeleri, yetiştirdiği nesiller ve siyasî duruşuyla yakın dönemde İslâm dünyasının en etkili şahsiyetlerinden biri olan Prof. Dr. Yûsuf el-Karadâvî’nin (1926-2022) ukbâya geçiş durağı bundan ibaretti.
Hayattayken Doha’daki Ömer Bin Hattâb Camii’nde hutbelerini dinleme ve heyecanına birebir şahitlik etme imkânı bulduğum Şeyh Karadâvî, Katar’ın bugünkü istisnaî çizgisinin oluşumunda da büyük tesir sahibiydi. Geçtiğimiz hafta perşembeden pazara ailecek gerçekleştirdiğimiz Katar ziyaretimizin her durağında hem Körfez’in bu güzel ülkesindeki işleyişi dikkatle izledim hem de hemen her adımda Karadâvî’yi rahmetle andım.
İslâm’ı “hayatın her alanını kuşatan bir nizam” olarak anlayan ve yorumlayan Yûsuf el-Karadâvî, dikkatini İslâm coğrafyasının tamamına ve aynı anda yoğunlaştıran bir âlimdi. Filistin hassasiyetiyle Suriye hassasiyeti aynı yoğunluktaydı mesela. Güncel siyasî meseleleri cesaretle ele aldığı için eylemci yönü çok kuvvetliydi. Hal böyle olunca, tartışmalı konularda........
© Yeni Şafak
