Trumpizm üzerine bâzı notlar(3)
52
1
06.03.2025
Kredi kapitalizminin doğurduğu ağır meselelerin kitlesel olarak bir düş bozumuna sebebiyet vermesi mânidardır. Entelektüel olarak sürdürülen ince yapıbozum çalışmalarının gerçek hayattaki karşılığı ,ironik olarak, her nev’i kabalığa yol açan düşbozumu oldu. Bu da yuppie/hippie dünyâların incelme tutkusuyla maddî olarak çelişiyordu. (Bu, siyâsette demokratik bir çelişki; bir çoğulculuk-çoğunlukçuluk ayrışması ve kutuplaşması olarak geri döndü). Yuppie düny3alardaki incelme duygusu ve bu duygunun sâiklerinin herhangi bir toplumsal ahlâkî iddiası yoktu. Yuppie/hippie tarzın büyük çapta sekülerist bir nitelik göstermesi dikkat çekicidir. Bunun hedonist /narsisistik bir sekülerizm tarzı olduğunu düşünüyorum. Buna mukâbil alt veyâ düşkün orta sınıf tepkileri kendisini şu veyâ bu oranda din(cilik), gelenek(cilik) ve topluluk (culuk) üzerinden gösteriyordu. Bu kutuplaşmalardan türeyen tepkiler, büyük çoğunluklar kaybederken bunu umuruna koymayıp hâlâ kazanmakta olan yuppie tabakaların kamusal açılımlarını sarsıyor ve onları daha da içine kapatıyor, gergin ruhsal durumlara sevk ediyordu. Gergin yuppie/hippie gettolaşmalarıydı bu..(Denizkıyısı /Coastline Amerikası ile Ortabatı/Midwest Amerikası arasındaki ayrışma; bizdeki Sâhil Anadolusu ile Anadolu Platosu arasındaki ayrışmaya ne kadar da benziyor. Yeri gelmişken kaydedeyim; ABD seçimleri evvelinde Türkiye’de bâzı gazetecilerin Biden karşısında, hayli yanıltıcı bulduğum şekilde yürüttüğü Trump taraftarlığının kökleri de burada olsa gerekir).. 1980’ler ve 1990’larda yuppie/hippie dünyâlar kendilerinden çok emin ve rahattı. 2000’lerden sonra ise bunun yerini kitlelerden duyulan........
© Yeni Şafak
visit website