ABD-İsrâil müzâkerelerine dâir
Netanyahu -Trump buluşması gerçekleşti. Aslında bu ikilinin görüşme trafiği hayli yoğun seyrediyor. Saymadım ama, daha seçimden evvel bir iki defâ biraraya geldiklerini biliyoruz. Trump iktidâra geldikten sonra kendisi ile en sık görüşen yine “Bibi” oldu.
Trump Netanyahu’yu Beyaz Saray’ın kapısında son derecede sıcak karşılıyor. Heyetler masa etrafında toplanırken, çok misâfirperver bir jestle Bibi’nin sandalyesine yerleşmesine yardımcı oluyor. Daha evvel, başka liderlere sergilediği soğuk ,hatta saldırgan üslubundan eser yok. Her iki liderin de yüzlerinde çiçekler açıyor.
Bunu olağan karşılamak ve şaşırmamak gerekir. İsrâil ile ABD arasındaki ilişkiler, bırakalım bozulmayı ,ne zaman aksadı ki? Ama burada en dikkat çekici olan
İsrâil’in en şâhin siyâsetçisi ile ABD’nin en siyonist liderinin
yan yana gelmiş olmasıdır.
Bu ziyâretin gündemini tahmin etmek müşkil olmasa gerekir.
İlk ve en âcil maddenin İran olduğunu kestirebiliyoruz.
İsrâil’in şâhin Bibi’si, ABD’nin İsrâil ile berâber İran’a karşı en kısa zamanda çok ağır bir saldırı yapmasını arzu ediyor. Bu sûretle, yâni ön alarak İran’ın ,kendisine nükleer silâh avantajı bahşedebilecek nükleer tesislerini berhâva etmek istiyor. İran’a karşı muhtemel bir saldırının yoğun hazırlıklarının devâm ettiği yolunda haberler de akmaya devâm ediyor. Eğer gerçekleşirse ,bunun
târihin şâhitlik ettiği en ağır bombardımanlarından birisi olacağı
muhakkak görünüyor. Hâdisenin İran’ın işgâliyle devâm edeceğini bekleyenler de yok değil. Doğrusu , eğer bu saldırı gerçekleşirse ikinci merhalenin devre dışı olduğunu düşünenlerdenim. Yâni sâdece ,
İran’da taş üzerinde taş bırakmayacak ve onu tam bir teslimiyete sürükleyecek bir bombardımanla
iktifâ edeceklerini düşünüyorum.
Tam bu arada, İran’ın masaya oturmayı kabûl ettiği haberi geldi.Farslar herhâlde vaziyetin vahametini........
© Yeni Şafak
