Yumruklarımızı sıkmışız sadece bekliyoruz!
Gazze’de un yok ki ekmek olsun!
7 Ekim 2023’ten beri iki buçuk milyon insan aç, yardımdan yoksun ve naçar olarak daracık bir toprak parçasında savrulup duruyor.
Hangi yöne dönse o yönde işliyor ABD damgalı ölüm makinaları ve bombalar başlarında patlıyor.
Soykırım nitelemesi de hafif kalıyor artık Gazze’de yaşananları anlatmaya.
Hem söylenmedik ne kaldı katil ABD-İsraili için.
İşgalci, vampir, soykırımcı, kuduz, hayvandan da aşağı… SiyoNaziler!
Ve daha görülmedik ne var Gazze’de; her yer harabe, insanlarsa harap!
Kıpırdayan her canlı ağır bombaların hedefi, yönler sadece birer ölüm göstergesi.
Şehitler de sayılmıyor artık.
Yaralılardan ve onların tedavisinden de söz eden yok, çünkü ekipmansızlık ve ilaçsızlıktan yakınacak doktor kalmadı, hepsi katledildi.
Bunları dile getirecek gazeteciler de yok, zira 7 Ekim 2023ten bugüne 208 gazeteci SiyoNaziler tarafından katledildi.
“Madem Gazze’yi boşaltıp bana teslim etmiyorsunuz, yaşayın cehennemi” diyen ABD tasmalı köpeklerini ise azdırdıkça azdırıyor.
Soykırıma karşı duyarsız olan uygar(!) Batı, vicdanları nedeniyle ses veren vatandaşlarını korkutup sindirmekle meşgul.
Gazze’yi soykırımla boşaltırken, “Sünni koridor, sıkışan Şiirler” ayrımıyla Suriye üzerinden Türkiye ve İran’ı birbirine kırdırmanın yolları döşeniyor.
Stratejistlerin, güvenlik uzmanlarının öngörüleri, analizleri de karşılıksız birer çek hükmünde.
Çünkü ABD-İsrail’i soykırım yapmaya azmettiğini söylerken, güya huzurlu bir dünya kurmak için........
© Yeni Şafak
