Kayseri’de bir kitabevi: Akabe
Seksen kuşağının eli kitap tutmaya başladığı yıllarda açılan kitabevlerinin adı Çile idi; okul yıllarında ise Akabe! Diriliş, Gazve, Pınar, Sur, Fatih… gibi isimler de vardı ama Çile ve Akabe kadar yaygın değillerdi.
Çile ismi, din düşmanlığının siyasi merkezi olan Tek Parti’nin kurulduğu yıllardan 70’li yıllara kadar uzanan bazıları ölümle sonuçlanmış baskı, sürgün, sorgulama ve tutuklamalardan kaynaklanan acı hatırları sembolize ederken, Akabe ismi ise söz konusu çilenin muhataplarına -Akabe Biatı kavramının da yeniden kodlandığı- manevi / zihni zeminde ticari bir dayanışmayı vadettiği kadar, özgürce konuşmayı, tartışmayı, ilim öğrenme ve öğretmeyi, siyasi bir görüş ve tutum edinmeyi hatta müdavimleri için gündelik maddi ihtiyaçların giderilmesinden barınma, iaşe, hastane işlerine uzanan ortak bir adres olmayı da vaat ediyordu. (Bkz.: https://www.yenisafak.com/hayat/kitapciliga-ornek-olup-heyecan-katmaliyiz-4728144)
Hem zikrettiğimiz işlevlerin doğru anlaşılmasını sağlamak hem de günümüzde İslamcılığı sosyolojik (sözüm ona bilimsel) bir ölüme mahkum etmeye çalışanların Türkiye’nin neredeyse tüm illerinde salt şahsi gayretlerle açılmış olan Akabe kitabevlerini ıskalamalarına, bu nedenle teorik ve dolayısıyla son derece kuru, dayanaksız iddialarla yani öğretilmiş cehaletle iş görmelerine mani olmak için yeni bir kitaptan söz etmek istiyorum:
Ş. Enes Ayata, Sahabiye’de Bir Kitapçı Dükkânı, Nar, İstanbul 2025
Her ne kadar, kitaba kapak olan fotoğrafta Akabe Kitabevi adı en üstte ve çok belirgin olarak “Yetişin........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon