Batılılaşmanın ara yüzü olarak Türk-İslam sentezciliğine doğru…
Muhafazakar/Sağcı edebiyatın
, siyasi maksatlarla üretilen -ve etkisi bugünlerde eskisinden çok çok daha baskın olan- Türk-İslam sentezciliğine
entelektüel bir zemin
oluşturmasının neden ve sonuçları üzerinde duracağım. Ancak bundan önce
Naci Çelik Berksoy
’un 1971’de yayımlanan
Romanda Hesaplaşma
adlı kitabından (‘ve Diğer Yazılar’ alt başlığıyla yeni basımı: Ketebe, İstanbul 2024) konumuzla ilgili birkaç notu iletmek istiyorum.
Mesleki unvanı zengindir Naci Çelik’in: Gazeteci, dergi yazarı, film ve dizi yönetmeni…
Kemal Tahir
’in muhibbi olduğunu,
Türkiye Defteri’nin
kurucuları arasında yer aldığını söylememiz de sanırım ideolojik kimliğini belirtmede yeterli olacaktır.
Bizim
sekülerleşme
genel başlığı altında topladığımız hususu, Naci Çelik -kendi zamanının düşünme ve ifade etme tarzına tabi olarak-
Sağ ve Sol
ayrımı ya da karşıtlığı,
Doğu
Batı
ilişkisi ya da çatışması ve
yerlilik
üzerinden okumuştur.
Erken bir ‘aslan sosyal-demokrat’ olarak Naci Çelik, kaleminin keskinliği, kitabın ortasından konuşma cesaretinin yüksekliği nedeniyle, kimi görüşlerinde slogana fazla yaslanmış olsa da konumuz bağlamında ilginç tespitlerde bulunmuştur. Bu yazımda onlardan birkaçını naklettikten sonra edebiyat ve sekülerleşme konusunu kendi bakış açımla ele almayı sürdüreceğim.
Naci Çelik diyor ki:
“Batıcılığın bizim........
© Yeni Şafak
