‘Hüsn-i Hat Bibliyografyası’ ve birkaç ek
Muhammed b. İshak en-Nedîm
’e göre, mushafı ilk yazan ve hüsnihattın ilk örneğini veren kişi, Emevî hilafetinde Velid b. Abdülmelik ile Ömer b. Abdülaziz devirlerinde (86-101/705-720) yaşayan
Halid b. Ebü’l-Heyyâc
’tır ve Mescid-i Nebî’nin kıble tarafındaki “ve’ş-şemsi veduhâhâ”dan Kur’an’ın sonuna kadarki kısmını altınla yazan da odur. (Fıhrist, trc.: Ramazan Şeşen, YEK Başkanlığı, İstanbul 2019)
En-Nedîm’in, Ebü’l-Heyyâc’tan sonra birçok katip-hattatın daha ismini zikretmekle birlikte,
mürekkeple yazan
olarak
İbn Mukle
’ye (v. 328 / 940) yaptığı özel vurgu gereğince, büyüklerimiz hüsnihatın tarihini onunla başlatıp,
İbnü’l-Bevvâb
ile
sanat kat
ına taşısalar da asıl
kurumlaşma
sını
Yâkût b. Abdillâh el-Müsta‘sımî
’ye nispet ederler.
Çünkü, Türk veya Rum asıllı olduğu sanılan Amasyalı Yâkût, -
Muhittin Serin
Hocamızın kelimeleriyle- “İbn Mukle ile zuhur etmeye başlayan altı çeşit yazının (hatt-ı mensûb, aklâm-ı sitte) klasik nisbet ve ölçülerini” ortaya koymakla, hem geleneğin taşıyıcısı hem de yenileyici olmakla kalmamış, içlerinde Türklerin de yer aldığı öğrencileriyle hüsnihattı İslam coğrafyasının tamamına yaymıştır.
Yâkût’un vefat tarihi Osmanlı’nın kuruluş tarihidir. Yâkût’tan yaklaşık iki asır sonra gelen Amasyalı
Şeyh Hamdullah Efendi
’nin onun üslûbunun taşıyıcısı olması, hüsnihatta Yâkût etkisinin derinliğini de ele vermektedir. Ancak bu derinlik Şeyh Hamdullah Efendi’nin kendi uslûbunu kurmasıyla, hüsnihatta “Osmanlı” tanımı altında günümüze kadar ulaşan........
© Yeni Şafak
