menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gemiyle tarihte yolculuk

17 0
latest

Kasvetli bir İstanbul akşamında, Süleymaniye Camiinin avlusunda oturmuş kasketli bir genç, kendi hâlinde düşüncelere dalmış, Galata’yı, Haliç’i ve martıları, Boğaz’da süzülen vapurları, yük gemilerini seyrederken, omzuna bir el dokunur.

Dönüp bakar, beyaz sakallı bir ihtiyar, nefes nefese onun gözlerinin içine bakmaktadır.

Telaşlı ihtiyar, genç adamın eline eski bir rulo tutuşturur ve “Peşimdeler evlat, beni bul” der.

Daha sözü bitmeden hızla uzaklaşmaya başlar.

Kim olduğunu sorar.

İhtiyar adının “Efrasiyab” olduğunu söyler. “Beni mutlaka bul evlat!”

***

Genç adam ne olduğunu anlayamadan elinde ruloyla kalakalır.

Çok eski olduğu yıpranıklığından belli olan ruloyu açıp açmamak arasındadır.

Saate bakar, beşi beş geçiyordur.

Üstelik o gün beşinci ayın beşidir.

Bir yandan unutmamak için ihtiyarın ismini tekrar eder, bir........

© Yeni Şafak