menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ezanı beklerken

18 4
28.10.2025

Mevsimi geldi. Yapraklar sarardı, erkenciler düşmeye başladı, sokakları süpürenlerin mücadelesine sinir karıştı, yeşilliğini koruyanlar direnişini sürdürüyor fakat biliyoruz ki onların da günü gelecek.

Dalda ayvalar kendini gösterdi, çocuklar okula başladı, zeytinler kararmaya niyet etti, bal kabağıyla mandalinalar çıktı…

Bunlarla beraber, sevgili ağabeyim, üstadım Mustafa Kutlu’nun da yeni bir kitabı çıktı.

Ezanı Beklerken, hikâye.

Bu kitabı ezanı beklerken yazmış olmalı.

Aynı zamanda ezanı bekleyenler için yazmış olmalı.

Yazarken de okurken de ezanı beklemekten başka bir zaman dilimi yok esasen.

Kapakta bir mescit önündeki bankta oturan üç ihtiyar var ki simalarını tanımak için yakından bakmak istiyor insan ve iki parmak hareketiyle büyütüp yakınlaştırmaya çalışıyor. Büyüse, mutlaka tanıdık çıkacak gibi.

Tek uzun hikâye.

Ama içinde bir değil, belki yüz bir hikâye var.

Bin bir gece masalı gibi, bitmesin istiyor okuyan.

Fakat bitiyor.

Her şey gibi.........

© Yeni Şafak