Suriye devrimine Kur’ân penceresinden bakış -IV
8.
Hiç şüphesiz, Suriyeli mücahit devrimciler, Hikmetli Kitab’ın “Zulme maruz kaldıktan sonra haklarını aramak için mücadele edenler” (Şuarâ 26/227) zümresine dahildirler. Kur’ân-ı Kerîm’de böyle mazlumlar için silahlı direnişe izin verilmiştir: “Kendilerine savaş açılan müminlere, savaşma izni verilmiştir. Zira onlar zulme uğramışlardır. Allah, onları muzaffer kılmaya elbette kadirdir.” (Hac 22/39). Hikmetli Kitap’ta beyan edildiğine göre Hak Teâlâ, mazlumların yanındadır; zalimlere karşı onlara yardım etmeyi murat etmektedir. Şöyle buyurulur: “Biz, memleketlerinde güçsüz bırakılanlara iyilik yapmak, onları önder kılmak, o memlekete onları varis/hâkim yapmak, ülkelerinde imkân ve söz sahibi kılmak; Firavun’u, Hâmân’ı ve onların ordularını ise korktuklarına uğratmak istiyorduk.” (Kasas 28/5-6). Bu âyet-i kerîmede işaret edilen hakikat, mazlum Suriyelilerin yıllar süren zulme karşı başkaldırı ve cihatlarının neticesinde gerçekleşmiş; Cenâb-ı Hak, zulme maruz kalıp sürüldükleri vatanlarına onurlu fatihler olarak dönmeyi onlara nasip eylemiştir.
Hikmetli Kitap’tan öğrendiğimize göre, kâinatın yaratıcısı ve yaşatıcısı olan Yüce Allah, iman edip imanlarına uygun şekilde davrananlara/salih amel işleyenlere yardım edeceğini vadetmektedir: “Allah, aranızdan iman edip uygun ve yararlı (salih) işler yapanlara şunu kesin olarak vadeder: ‘Nasıl ki Allah, daha önceki müminleri yeryüzünde hâkim kıldıysa, onları da orada hâkim kılacak, kendileri için seçmiş olduğu İslâm dinini uygulama imkânı verecek ve yaşadıkları korkulu günlerin ardından kendilerini güvenli bir ortama kavuşturacaktır.’ ” (Nur 24/55); “Biz, elçilerimize ve inananlara, hem dünya hayatında hem de tanıkların çağırılıp dinleneceği o gün yardım edeceğiz.” (Mümin........
© Yeni Şafak
