Sumud Filosu fitne mi çıkardı?
Gazze’de yaklaşık iki yıl devam eden soykırım, çok şükür devletimizin de katkılarıyla Mısır’da düzenlenen barış zirvesiyle sona ermiş oldu. Ancak bu iki yıl hem zulme bizzat maruz kalan Gazzeliler için hem de onlara yapılan bu zulümden imanları ve vicdanları gereği rahatsız olan insanlar için çok zor ve uzun geçti. Tüm dünya genelinde Gazzeli mazlumlar için nice imanlı ve vicdanlı insan ellerinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştı. Çeşitli protesto gösterileri ve yürüyüşler yapıldı; farklı inançlara ve milliyetlere sahip yüz milyonlarca vicdan sahibi insan, basın açıklamaları ve sosyal medya açıklamaları ile Gazzeli masumların yanında olduğunu dile getirdi. Bu protesto eylemlerinin en önemlisi, en niteliklisi ve katılımcılar açısından en tehlikelisi Sumud Filosu idi. Onlarca farklı ülkeden gelen, dinleri ve dilleri farklı ama vicdanları bir olan yüzlerce cesur yürekli insan bu filoya katılarak Gazze’de uygulanan soykırıma dikkat çekmek üzere kendileri açısından tehlikeli ve riskli bir eyleme katılmış oldular. Nihayetinde eylem dünya çapında ciddi bir ses getirdi; her ne kadar abluka kırılıp tekneler Gazze’ye ulaşamasa da Gazze’de uygulanan soykırım ve vahşete ciddi bir şekilde dikkat çekilmiş oldu. Katılımcıların çoğunluğunun gayrimüslim olması da son derece doğru bir tercihti.
Bu eylem tamamlanıp eylemciler ülkelerine dönünce çeşitli sevinç gösterileri yapıldı; kendileri de hem bu eylem sürecinde yaşadıklarını anlattılar hem de mazlumlar için bir şeyler yapabilmiş olmanın verdiği gurur ve mutluluğu duygulu ve coşkulu bir şekilde ifade ettiler. Ancak eylemin başladığı günlerden itibaren ülkemizde ve İslam dünyasında bazı kişiler, bu eylemi tasvip etmediklerini dile getirdiler. Zira onlara göre cihadı yalnızca devlet yapabilir, böyle bir eylem ancak fitne ve kargaşa çıkarmaya yarar.
Yanlış anlaşılmaya ve istismara açık İslâmî kavramlardan biri “cihad”dır. Kimileri bu kavramı suistimal ederek silahlı terör örgütleri kurmakta kimileri ise bunun silahlı mücadeleyle uzaktan yakından alakası olmayıp yalnızca nefs ile mücadeleden ibaret olduğunu söylemektedirler.
Öncelikle “cihad” kavramını kısaca ele alalım. Bu kavram, “gayret etmek” anlamındaki “cehd” kökünden gelir. Kur’an’da “Allah yolunda cihad edin!” ve “Mallarınız ve canlarınız ile cihad edin!” meâlinde pek çok âyet-i kerime mevcuttur. Bu âyetlerde geçen “cihad”ın en yalın anlamı “Allah için gayret sarf etmek”tir. Bu gayret, savaşmak gerektiğinde savaş yolunda, barışmak gerektiğinde........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d