menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

O esnada memleketin bir başka yerinde

163 1
29.03.2025

Hayır. Mübarek ayda erkek erkeğe öpüşmeyi marifet sayanların, Şehzadebaşı Camii şerifinde mezar taşı kıranların, cami duvarına işeyenlerin, cami bahçesinde iki bira çakanların, teravih namazı boyunca davul zurna çalanların, polise asit atanların, İsrail lehine boykot listesi açıklayanların olduğu “yer”den söz etmeyeceğim. O yerin “karşıtı” olan bir başka yerden de söz edecek değilim. Çünkü anlatacağım “yer”, aslına bakılırsa herhangi bir başka yerin karşıtı olma pozisyonuna geçerse değerini kaybeder.


Önce küçük bir hikâye. MTTB’nin davetlisi olarak bir konferansa gittim Kocaeli’ye. Ramazan’ın başlamasına bir gün kala. Konferans bittikten hemen sonra yanıma dört kız çocuğu gelip “İsmail Bey, bize Ramazan’la ilgili bir mesaj verir, bir de Ahmet Murat’ın İlk Oruç şiirini okur musunuz? Akşam bunu sosyal medyada yayınlayıp puan kazanmak istiyoruz da” dediler. Ben o “yer”in ne denli kıymetli olduğunu tam olarak o esnada anladım. Anladığımı size de anlatmak istedim.


O yüzden size ben bugün, yaşları 12 ila 25 arasında değişen bin 200 gencin, bir ay önce başlayan öyküsünü anlatacağım. Bu gençler, dörder kişilik takımlar halinde son 32 gündür, her gün bir kavram etrafında yapmakla sorumlu oldukları bir görev yerine getirdiler.


Bir günün kavramı

selam

dı mesela. Kocaeli sokaklarında 300 gençlik takımı, ellerinde gül suları, hurmalar, hadis-i şerif kartları ve daha pek çok bütününü........

© Yeni Şafak