Hayaller miladi, hayatlar hicri
Şurası kesin. Ramazan orucu “miladi takvime sığabilen” bir zaman dilimi değil. “Tüm Ramazan’ı oruçlu geçirdim” diyenlerin yüzde 67, “Ramazan’da genellikle oruç tuttum” diyenlerin yüzde 79 gibi son derece yüksek oranlara ulaştığı ülkemizde Ramazan, devletimizin miladi takvim geleneği açısından “gelmesi ile gelmemesi fark etmeyen bir zaman dilimi” olarak değerlendiriliyor.
Tespit edebildiğim kadarıyla bu yıl sadece Bolu Valiliği ile birkaç resmi kurum ve kuruluş Ramazan için mesai saatleri düzenlemesine gitmiş durumda. Ona da düzenleme denirse tabii. Bolu’da resmi kurumlarda mesai 08:30-17:00 arasına alınmış sadece mesela.
Özel sektörde pek çok “Ramazan duyarlı şirket” bir şekilde kendi düzenlemesini yapıyor. Yeni Şafak internetin kaptanı Ersin Çelik, biriminde çalışan arkadaşların Ramazan mesaisini 16:30 çıkışlı düzenlemiş mesela. Böylece oruç ibadetinin en yorucu saatlerinde rahat ediyor arkadaşlarımız.
“Ramazan ayında devletin mesai düzenini değiştirmemesinin en büyük mağdurları kim?” diye soracak olursanız “liseli öğrenciler” diyeceğim size. Hele hele büyükşehirlerde durum çocuklarımız açısından “insani........
© Yeni Şafak
