Başka (S)umudumuz kaldı mı?
Devletler, uluslararası kurumlar, devasa organizasyonlar… Alayı ama alayı bir domuz sürüsünden korkarak etek giymeyi tercih etmiş, perdelerini çekmiş, ışıklarını kapamış ve “keşke bitse” diye bekleşirken başka umut yok.
Son iki yılda “Dünya bir daha asla eskisi gibi olmayacak” cümlesini çabucak fark ederek bu farkındalığın peşine düşen cesur yürekli insanlardan, o aslanlardan başka umut yok.
“Belki” diyoruz kendi kendimize, “Belki Gazze’ye ulaşırlar, belki menzile varırlar, belki ablukayı kırarlar, belki soykırımı durdururlar.”
500, 1.000, 1.500 yürekli insan, aslan soylu aslan çıktı işte yola.
Ersin Çelik bir şey söyledi canlı yayında: “Sumud’un 80 gemisini durdururlarsa peşinden 800 geminin geleceğini biliyor artık. Bu, durdurulamaz.”
Bence Ersin’in “durdurulamaz” dediği şey şu. Allah göstermesin ama bu domuz sürüsü Sumudumuza, umudumuza bir şey yapabilir. Fiziki olarak durdurabilir onu. Ama artık “Sumud fikri” durdurulamaz bir fikir dünya için. Doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm insanlık bu domuz sürüsünü durdurmak için alesta artık. Çünkü “dünyanın eskisi gibi olamayacağının” herkes ama herkes farkında.
O yüzden Sumud’da her milletten, her ülkeden, her etnisiteden, her dinden, her inançtan insan var. O filodaki herkes o........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d