menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aynayı tuttum özü(n)me

378 21
11.03.2025

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeceğim. Benim üzerimden “Suriye’de Alevi katliamı var” cümlesini Türkiye’nin içine taşıyan alevi harlayan İsmail Saymaz’ın haklı olduğu tek bir yer var. O, şudur: Ekmek parasını yazarak, kelimelerle kazanan benim gibi bir yazarın, yazısında her şey ayan beyan ortada olmasına rağmen yine de cımbızlanarak servis edilecek bir anlatıma mahal vermemesi, Saymaz ve benzerlerini iştahlandırmaması gerekirdi.

O cümleyi tamı tamına tek bir kelime ilave ederek kurmalıydım. Şöyle yani: “Nusayri

teröristler

dini inançları bakımından değil, emperyalizme yaptıkları köpekliğin bir sonucu olarak, hâlâ Suriye’de sivil insan öldürecek kadar alçak oldukları için gebertiliyorlar.”

Buradaki “Nusayri teröristler” ibaresi böylece, Türkiye’de çokça kullanılan “Sünni terör unsurları”, “İslâmî cihatçılar”, “cihadistler”, “İslâmcı terör” gibi kavramsallaştırmalarla kastedilen anlam dünyasına denk olurdu.

Yazının bütününe yaydığım ve çok anlaşılır olan meramımı bu cümleye “teröristler” kelimesini ekleyerek tüm yanlış anlaşılmaların önüne geçebilirdim. Bunun için samimiyetle özür dilerim herkesten.

Sonda söylediğimi başta söyledikten sonra geleyim derdime, derdimin anlaşılmasına.

14 yıl boyunca Suriye’deki Nusayri azınlık diktatörlüğü, yanına emperyalist İran’ı ve emperyalist Rusya’yı da alarak, sayılarının 600 bin kadar olduğu düşünülen Sünni Müslüman’ı bazen varil bombalarıyla, bazen kimyasal silahlarla, bazen toplu mezarlara gömerek, bazen yakarak, bazen kafalarını keserek katletti.

Bütün bu katliam boyunca ben ve benim gibiler Suriye’deki Nusayri azınlık diktatörlüğüne ve emperyalistlere karşı koydukça şu an Türkiye’yi “Alevi katliamı var” cümlesine inandırmaya çalışan hemen herkes bu dünyanın en sıradan, en basit insanlarına “terörist” yaftası yapıştırıp ölümlerini meşrulaştırmaya çalıştı. Öfkelendik, yutkunduk, yumruklarımızı sıktık, mücadele ettik o karanlıkla.

2013’te Suriye’deki Nusayri diktatörlüğünün sinir gazı ile yaptığı Doğu Guta katliamında, bu “herkes” hepimizi ortada bir kimyasal........

© Yeni Şafak