menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şehitlerimize rahmetle… Uçağımız neden düştü? O görüntü ne anlatıyor? “Kaza mı”, “saldırı” mı? Gelin bütün şüpheleri tartışalım. Eğer bu bir “intikam”sa.. Bedeli her yerde ödetilir.

198 19
13.11.2025

Azerbaycan’daki zafer törenlerinden dönen komandolarımızı taşıyan C-130 kargo uçağının Gürcistan hava sahasına girdikten hemen sonra düşmesi, 20 vatan evladının şehit olması, hepimizi yasa boğdu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına, sevdiklerine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, ve bütün Türkiye’ye başsağlığı dileriz. Çok üzgünüz.

Milletimiz, tarihimiz, coğrafyamız, hayatlarını vatanları için feda edenler üzerinde ayakta duruyor. Bu, yüzyıllardır böyledir ve bugün de böyle olmaya devam ediyor. Anadolu’dan Hicaz’a, Kafkaslar’dan Balkanlar’a, Gazze’den Yemen’e, şehit mezarlarımızın olmadığı hiçbir yer yok. Coğrafyamızın tamamı, şehir şehir, sokak sokak, metre metre, şehitlerin kanı ile yoğrulmuştur.


BİN YILDIR KESİNTİSİZ ŞEHİT VERİYORUZ.

HAFIZAMIZ ÇOK DİRİ, HATIRAMIZ DERİN.

AĞLAMAYIZ, MUTLAK İNTİKAM ALIRIZ!

1071’de Anadolu’ya girdiğimiz günden bu yana, kesintisiz şehit veriyoruz. En son Balkan Harbi’nde, Birinci Dünya Savaşı’nda neredeyse imha olacak kadar büyük kayıplar, yıkımlar, trajediler hatta soykırımlar yaşadık. Yüz binlerin şehit olması, milyonların sürgünü ile, koca bir coğrafyanın bütün ağrılığı altında ezildik.

Türkiye içinde teröre binlerce şehit verdik. Soğuk Savaş dönemi Türkiye üzerinde yaşanan ABD-Sovyet çatışmalarında bile binlerce insanımızı kaybettik.

Ama biz ağlamayan bir milletiz. Anadolu’nun uzaklarında, dış sınırlarında büyük kıyımlara uğrarken bile suskunlukla, sabırla dik duran, kimseye şikâyet etmeyen, kimseden yardım istemeyen bir millet olduk. Ama hiç unutmadık. Çünkü zamanı geldiğinde bir bedel ödetiriz, biliyorduk. Hafızamız çok diri, hatıramız çok derindir.


AKILLI OLMAK, İNTİKAMI, İHANETİ,

DÜŞMALIĞI BİLMEK ZORUNDALYIZ!

ÇÜNKÜ ÇOK ŞEY YAŞADIK!

Evet kargo uçağımızın düşmesi bir “kaza”. En azından şimdilik, teknik incelemeler sona erene kadar bu böyle. Hazırlanacak rapor, ne kadar açıklanırsa, bize doğru olanı gösterecek.

Teknik hata mı, pilot hatası mı, hava şartları mı? Ya da içeriden bir patlama mı, dışarıdan bir füze saldırısı mı, bir tür elektronik harp yöntemi mi, kesinlikle bileceğiz.

Ancak, biz bütün coğrafyada, Türkiye içinde o kadar çok şey yaşadık ki, her olaya bir şüphe ile, her “kaza”ya bir sabotaj ihtimali ile bakma alışkanlığımız çok gelişti. Bunda haklıyız, böyle olmak da zorundayız. Akıllı olmak, intikam, düşmanlık ve ihanet araçlarını iyi takip etmek zorundayız.


O GÖRÜNTÜ

NE ANLATIYOR?

KUYRUK KOPMUŞ, KANATLAR

YANIYOR, UÇAĞIN İÇİ GÖRÜNÜYOR.

Dört motorlu, güçlü ve sağlam bir uçağın bu şekilde düşmesi hep soru işaretidir. Bu soruları sormayanların da bir duyarlılığı zaten yoktur. Özellikle de, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan’ın güç gösterisine sahne olan Bakü’deki törenlerden sonra böyle bir şey oluyorsa, çok daha sorgulayıcı olacağız.

Uçağın düşme görüntülerini hepimiz izledik. Ürkütücü bir görüntüydü. Bu kadar net çekilip anında yayınlanan bu görüntü bile şüphe içerir. Bu kadar iletişim aracının olduğu yerde bu normal. Ama yine de bu sorunun da cevabı aranmalı. Kuyruk kısmı kopmuş, kanatları yanarak döne döne düşüyor. Gövdesi kopmuş, uçağın içi görünüyor. Bir film sahnesi gibi.


İÇERİDEN PATLAMA MI,........

© Yeni Şafak