Tefsir, te’vîl/yorum ve İslam
Kur’an-ı Kerim’i anlama ve açıklamayı -Allah’ın bizzat açıklamaları dışında- Peygamberimiz (s.a.) yapar, ashâb yapar ve bir de sonrakiler (Mâtürîdî’ye göre fukahâ) yapar.
Bu anlama ve açıklamalara “Allah’ın muradı, onun katındaki doğru anlayış, mutlak İslam budur, diyebilmek için ya Peygamber veya onun yanında bulunup ilgili olaylar üzerine yapılan açıklamalara şahit olmuş sahâbî olmak gerekir ve bu anlayış “tefsîr”dir.
Bunların dışında kalıp akıl, dil, usul ve diğer bilgilere dayalı olarak anlama ve açıklama yapanların hüküm, anlayış ve yorumları beşerîdir, “Allah’ın muradı budur” denemez, “Birkaç anlama yönü vardır, ben bunlardan şunu tercih ediyorum, doğrusunu Allah bilir” denir ve bu anlayış/yorum “tevîl”dir..
İmam Ebu Mansur Mâtürîdî’nin Te’vîlat isimli kitabının başına bakılırsa yukarıda yazdıklarım görülür.
Bu bilgi ne işimize yarar?
Çok işimize yarar da bazılarını sıralayayım:
1. Genel olarak tevile de tefsir denmiş, bu iki kelime -Mâtürîdî’nin tevil dediği- manada kullanılmıştır. Şu halde Kur’an’ı anlama ve anlatma faaliyeti yapan sahâbe sonrası alimler, yaptıkları için “Allah’ın muradı budur, İslam da bizim anladığımız ve anlattığımızdır, buna uymayanların anlayış ve uygulamaları değildir” diyemezler.
2. İctihad ve........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein