Instagram’a göre; ben kefiyeli bir terörist miyim?
Sosyal medyada geçirdiğim zamanı bir süredir kontrol altına almaya çalışıyorum. Burada da zaman zaman tecrübelerimi paylaşıyorum. Aktif gazeteci ve üstelik dijital medya yöneticisi olarak ekran süremi hayli azalttım. Zaten X hesabımı 9 ay önce tamamen kapatmıştım. Facebook’u da çok uzun zamandır kullanmıyorum. Elde bir tek Instagram var. Genelde soykırım, Gazze’nin direnişi, Suriye devrimi gibi konularda paylaşım yapıyor ve kitap tavsiyesi videolarımı yayınlıyorum. Lakin Instagram da beni kısıtlıyor. Hatta yaftalıyor ve yaptırım üstüne yaptırım uyguluyor. Son bir haftada üç paylaşımımı kaldırdı. Eminim ikisine siz de anlam veremeyeceksiniz. Çünkü, Instagram beni neredeyse terörist ilan etti!
Önce bir süreç hatırlatması yapayım: Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye’nin Tahran’da İsrail tarafından şehit edilmesi üzerine, META’nın sebep olduğu “özgürlük krizi” herkesin malumu. Instagram, Türkiye’de milyonlarca kullanıcının İsmail Heniyye paylaşımlarını algoritmik olarak kısıtlamış ve dünyanın gördüğü en kapsamlı sansürü uygulamıştı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Mark Zuckerberg’in bu zorbalığına karşı, platforma erişim kısıtlaması yaptırımını devreye almıştı. Günlerce kapalı kaldı. Memlekette 60 milyona yakın kullanıcı olunca içten içe kaynamalar da baş gösterdi.
Tarihin en büyük sansürcüsü dururken, vatandaşlarının özgürlüklerinin sınırlandırılmasına müsaade etmeyen devleti suçlayanlar oldu.
Kamuoyu baskısı kurmak istediler ancak Ulaştırma Bakanlığı ve BTK tavrından dönmedi.
“Sansürcüye kısıtlama”
uygulaması günlerce sürerken taraflar defalarca masaya oturdu ve bir zeminde anlaşmaya gidildi.
Güya META, öyle her istediği paylaşımı, yapay zekâ destekli fişleme algoritmaları maharetiyle kaldırmayacaktı.
Nitekim İsrail merkezli tutum biraz gevşetildi ama Gazze konulu paylaşımları sansürlenmeye de devam etti. Mesela benim Doha’daki cenaze töreninden yayınladığım videoyu aylar sonra sildiler.
Şunun adını bir kez daha........
© Yeni Şafak
