Esas beka meselesi
Taşra kıraathanesinde bir bardak çay içimi sürede muhalif mi muhalif televizyon kanalının akşam haber bültenine maruz kaldım; sunucu her haberi “çivisi çıktı” başlığıyla veriyordu: Bebek cinayetleri, yolsuzluk, rüşvet, usulsüzlük iddiaları, hâkimlerin, savcıların, polisin, jandarmanın dâhil olduğu suç örgütleri, şiddet gören, öldürülen kadınlar, sokak kavgaları, trafik tartışmaları, uyuşturucu halleri, mafya, istismar, tecavüz…
Bu kadar olumsuz, bu kadar iç karartıcı haber art arda dizildiğinde gerçekten bir “çivisi çıktı”, “şirazesi dağıldı”, “çözüldü”, “bozuldu”, “kontrolden çıktı” görüntüsü oluşmuyor değil.
Devleti genelde bizden vergi alırken, bizi askere alırken, ceza yazarken, mahkeme ve hapishane duvarlarını bize izletirken hissederiz. Devlet, eli sopalı, ceberut, sevimsiz varlıktır. Varlığından hazzetmediğimiz devletin ne büyük nimet olduğunu aslında yokluğunda hissederiz. Düzen bozulunca, kanun ve kural ortadan kalkınca, kötülük hüküm sürmeye, parası ve gücü olanlar yoksul ve zayıfları ezmeye başlayınca, aile parçalanıp sokağa düşünce devletin kıymeti anlaşılır.
Son günlerde koyulaşan ve atmosferi kaplayan kara bulutların kısmen bir “haber filtreleme” operasyonundan kaynaklandığına şüphe yok.
Bir kız çocuğu kaybolup canice katledildiğinde kamuoyunun o konuya duyarlılığı yükseliyor ve benzer vakalar gündemin ilk sırasına taşınarak Türkiye kız çocukları için bir cehennemmiş gibi resmediliyor. Sonra bir polise mukavemet, bir polis cinayeti haberiyle toplum ayağa kalkıyor ve birkaç hafta benzer olaylar dikkat çekiyor. Emniyet........
© Yeni Şafak
visit website