menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Turnusol kâğıdı gibi dava…

20 0
18.11.2025

Hukukçular bir konuda mutabık… ‘Ekrem İmamoğlu İddianamesi’, tüm diğer iddianamelerde olduğu gibi, Mahkeme kabul edip etmeme konusunda bir karar verene kadar gizli tutulmalıydı… Ne yazık ki öyle olmadı basılı, dijital falan elden ele dolaşıyor…

Rus klasik romanlarını, bir de bizim Yaşar Kemal’in eserlerini mumla aratacak uzunluktaki İddianame’yi okuyan okumayan, anlayan anlamayan, bilen bilmeyen tartışmaya başladı mı?...

On binlerce insana yüz binlerce aile ferdine maddi olanak sağlayan onlarca iş insanını bir anda töhmet altında bırakan suçlamalara bazı yayın organları “Mal bulmuş Mağribî” gibi atladılar… Bu iş insanları henüz ‘şüpheli’ sıfatı ile anılmaları gerekirken ve “Şüpheden sanık yararlanır” gibi, adaleti korumak üzere oluşturulmuş bir ilke bizim de hukukumuzun temelleri arasında yer alırken, bu kişiler ‘medya huzurunda’ sanık olarak mahkûm edilmeye başlandılar…

Cevap verseler bir türlü, vermeseler başka türlü… Tam da “Tut kelin perçeminden” durumu… Masumiyet karinesinin ayaklar altına alındığı, kurunun yanında yaşın da cayır cayır yakılma süreci… En çok da İmamoğlu’na yarayan bir süreç...

Bu hengâme içinde, siyasi görüşlerine kıyısından köşesinden katılamasam da Yılmaz Özdil’in YouTube kanalından ortaya attığı ciddiyetle ele alınması gereken iddia, başta CHP üst yönetimi olmak üzere savunma avukatlarına bir ders hüviyetinde idi ( https://shorturl.at/WWd12)…

İddianame’nin kanıtlara dayalı şekilde yapay zekâ programlarından da yararlanılarak son derece tutarlı ve sağlam bir şekilde hazırlandığını ifade eden Özdil, buna karşı Savunma’nın öyle “Siyasi lagaluga” ya da 5-6 avukatla değil, belki bin avukatla, yapay zekâ desteği alınarak, kanıtları çürütmek üzere ciddî bir çalışmayla yürütülmesi gerektiğini uzun uzun anlatıyor…

Özgür Özel’in bu uyarıları ciddiye alacağına; ya da........

© Yeni Şafak