menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Andımız ve milli aidiyet: Gençliğimize sahip çıkma zamanı

48 7
29.09.2025
Dünya ve ülkemiz bugünlerde yeni bir çağa adapte olmanın sancılarını yaşıyor. Bu fırtınalı dönemde ortada kalan gençlik büyük bir savrulmanın eşiğinde. Bu dönemde gençliğine sahip çıkamayan toplumlar ne kadar zengin ve güçlü olsalar da yok olmaya mahkum. Türkiye de bu fırtınalı çağda kendi gençliğini koruyup yönlendirme için olağanüstü bir mücadele vermelidir.

Ahlaki erozyon ve kimlik krizi

Son yıllarda gençler arasında yaygınlaşan ahlaki çöküş, çeteleşme, sentetik uyuşturucu kullanımı, sanal bahis ve kumar bağımlılığı gibi sorunlar artık bireysel değil, toplumsal bir kriz haline gelmiş, hatta bir istila dönemi yaşıyoruz. Üstelik bu yalnızca maddi alışkanlıklarla sınırlı değil. Gençlerin düşünsel dünyasını hedef alan, satanizm gibi karanlık ideolojiler de hızla yayılıyor. Bu istilanın arkasındaki terör ve uyuşturucu baronlarını, hatta bazı devlet aparatı yapıları görmeden durumun doğaçlama bir gelişme olduğuna inanmak biraz saflık olur.

Toplum olarak, özellikle devletin ilgili kurumlarıyla birlikte, bu sorunlara karşı bütüncül ve samimi bir mücadele ortaya koymamız şart. Milli Eğitim, Sağlık, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı bu sürecin asli aktörleri olmalı ve medya üzerine düşeni yapmalıdır. Ancak sadece bu kurumlarla sınırlı kalmadan, başta siyasiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin elini taşın altına koyması bir milli görevdir.

Bir and, bir aidiyet: 'Andımız' neden geri gelmeli?

Gençliğin kimlik kazanmasında kültürel........

© Yeni Mesaj