Örnek toplum modeli ve Batının ahlâken iflası
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayımlanan 20-08-2001 tarihli yazısıdır
Bilindiği gibi Batı dünyası Rönesans ve Reform gibi bir takım fikrî ve felsefî dönemler, feodalizm, krallık, kapitalizm, komünizm, liberalizm gibi sosyolojik ve siyasî aşamalar geçirmiş ve nihayet günümüzde geçerli olan "insanın kendi kendine zarar vermeden her istediğini yapabilmesi" şeklinde tanımladığı bir hürriyet ve hayat telakkisini kabul etmiştir.
Batının bu noktaya gelinceye kadar geçirdiği tarihî ve sosyolojik dönemler iyi tahlil edilmelidir. Ortaçağ boyunca kilise ve ruhban sınıfının sarsılmaz otoritesi altında inleyen Batı insanı, Rönesans ve Reform'la birlikte dini "kilise"ye hapsetmiş ve bu dönemden sonra seküler (din dışı) bir dünya görüşü cemiyete hakim olmuştur.
Bugün başta ABD olmak üzere Batı toplumları yiyen, içen, tüketen ve ihtiyaçlarının sonu gelmeyen bir "tüketim makinesi" haline gelmiştir. İnsan hakları ve ferdin özgürlüğü sloganlarıyla yola çıkan Batı, ciddi bir ahlâki çöküntünün pençesindedir. ABD Başkanı Carter'ın güvenlik danışmanı Brezinski kendisiyle yapılan bir mülakatta bu hususta şunları söylüyor:
"Nefsine düşkün, hedonist, tüketime yönelik bir toplum, dünyaya ahlâkî bir motif sunamaz.........
© Yeni Mesaj
