Hedefler farklı, uygulamalar çok farklı!
AKP hükümetinin hedefleriyle, uygulamaları arasında ciddi bir tezat var.
Hedeflere bakıldığında; ihracatı artırmak var, turizm gelirlerini artırmak var, tarım ve hayvancılıkta yerli ve milli üretim var, iktidara geldiklerinden bu yana AB'ye üye olmanın stratejik bir hedef olduğunu vurguluyorlar, vatandaşların alım güçlerini artıracaklarından ve enflasyona ezdirmeyeceklerinden bahsediyorlar, emekliler yılı diyorlar, aile yılı diyorlar vs.
Eğer hedeflerle ve söylemlerle bu işler olsaydı, şüphesiz AKP iktidarında Türkiye dünyanın lider ülkesi olurdu!
Peki, hedef Paris de, gerçekler ne? Güncel örneklerle ortaya koyalım.
Eğer hedef ihracatı artırmaksa, o zaman yapılması gereken ihracatçıların önünü açmaktır. Ama görüyoruz ki, ülkemizin ihracatının büyük bir bölümünü sağlayan TÜSİAD'ın başkanına ve YİK başkanına, biraz sert eleştirdiler diye adli kontrol ve yurt dışı yasağı getirildi. Peki, bu işadamları, dernek temsilcileri yurt dışına gidemezlerse bu ihracatta olumsuz bir sonuç doğurmaz mı? Elbette ki doğurur.
Hükümetin, ülkemize döviz girişinin sağlanması ve cari açığın kapatılması için en önemli argümanlarından birisi turizm. Ama denetimlerin yetersiz oluşu sebebiyle Bolu Kartalkaya'da 78 canımızı kaybettiğimiz yangın, turizmi ciddi manada olumsuz etkilemeyecek mi? Etkileyecek. Yetkililer bu faciadan sonra Türkiye genelinde otelleri ve turizm tesislerini hızlıca denetlemeye başladılar ve binlercesini eksiklikler sebebiyle kapattılar. Peki, facia olmadan önce bu denetimler olsaydı daha iyi değil miydi?
Hükümetin sürekli dillendirdiği konulardan birisi de tarım ve hayvancılıkta yerli ve milli üretim. Ama ülkemiz daha önceleri dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden birisi olmasına rağmen, özellikle de son 20 yılda tarım ve hayvancılıkta önde gelen........
© Yeni Mesaj
