Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor?
İstanbul'da gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden bir hafta geçti, artçı sarsıntıları devam ediyor. Milyonlarca İstanbullu, "Daha büyüğü olacak mı, olmayacak mı, olacaksa ne zaman olacak?" belirsizliği içinde, diken üstünde, korku ve endişeyle yaşamaya çalışıyor.
O gündür bugündür Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hasar tespit çalışmaları yapıyor. Yapılan açıklamalarda 25 bin binanın incelendiği, 3 bin binanın hasarlı olduğu ifade ediliyor. Yani yaklaşık yüzde 10'luk bir hasardan bahsediliyor.
Bu verilere göre bile bir tahminde bulunsak, İstanbul'da 1 milyon 166 bin bina var ve belki karşımıza en az 120 bin hasarlı bina çıkacak! Korku ve endişeyi artırmak için bunu söylemiyorum, durumun aciliyetini vurgulamak için altını çiziyorum.
Deprem uzmanı bilim insanlarının çoğunluğunun ifadelerine göre büyük İstanbul depremi olacak ve İstanbul'u bu depreme hazırlamak için çok hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Prof. Dr. Naci Görür'ün ısrarla ifade ettiği gibi, İstanbul'u "deprem dirençli" bir şehre dönüştürmeliyiz. Esasen bu konuda geç bile kaldık.
Bu hazırlığa 1999 depreminden sonra başlamış olsaydık, bugün hiçbir endişeye gerek kalmayacaktı. Maalesef asıl öncelikli olması gereken konu, sonralara bırakılınca, hatta sıraya bile alınmayınca, şu an böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.
Bu arada çevremizden kötü haberler alıyoruz; 1999 depreminde olmayan hasarların bu 6,2'lik depremde oluştuğunu ifade ediyorlar.
Bu sebeple evlerine giremediklerini........
© Yeni Mesaj
