FIRSATÇILARA BAHANE Mİ YOK ?
Geçmiş yıllarda çok fazla karşılaşmadığımız bir terimdir Fırsatçılık.
Ancak toplum olarak pandemi ile birlikte bırakın karşılaşmayı akrabadan öte bir duruma geldi bu terimle bağımız.
Mesela ani bir olay veya gelişme olur, salgın, yangın, trafik kazası, deprem, her ne olursa olsun hiç fark etmez. Fırsatçılar, anında orada bitiverir. Salgın oldu, maskeye, kolonya ya da antiseptiğe mi ihtiyaç var, bunlar fırsatçı için birer bulunmaz fırsat olarak değerlendirilir.
Vurgun vurup kısa yoldan haksız kazançla zengin oluvermektir düşünce ve amaçları, ancak genelde hep başarılı olurlar. En basit örneği ile hiçbir olay olmasa bile bu kez enflasyon veya döviz bahane olur.
Şöyle ki Dolar 20 liraya çıkar, hemen fiyatlar yükselir. Dolar 15 liraya düşer ama her nedense fiyatlar bir türlü inmez. Bunu söylediğinizde de bahane üreticiye veya tedarikçiye atılır.
Açıklamasına baktığımız zaman Fırsatçılık, koşullardan yararlanma veya fırsat varken kişisel çıkarları diğer çıkarların önüne koymaya yönelik bilinçli bir politika veya uygulamanın adı olarak geçiyor.
Ancak fırsatçılığı, fırsat aramak veya fırsatları değerlendirmek ile karıştırmamak ta gerekir.
Çünkü Fırsatçılık, fırsatlara karşı kendi çıkarını gözeten ve bazen de etik olmayan bir tepki vermeyi içerir.
Dediğim gibi işte bunu günümüzde o kadar çok yaşıyoruz ki neredeyse başımıza........
© Yeni Meram
