Problem gün geçtikçe büyüyor. Medyadan takip ediyoruz. Sokak hayvanları tarafından paramparça edilen her yaştan canlar. Öyle ki eskiden tekil halde yapılan saldırılar, koloniler halinde oluyor. Ülke olarak başımıza çok büyük felaketler gelmedikçe pek bir önlem almıyoruz. Bolu’daki otel yangınında kavrulan canlardan sonra otel denetimlerine başlıyoruz. Sonradan fark ediyoruz ki otellerin çoğunda yangın tesisatında problem var. Sonrasında onlarca oteli kapatıyoruz.
Sokak hayvanlarının aramızdan ayırdığı, parçaladığı onlarca insanımız yetmedi sanki. Daha büyük çaplı bir kıyıma mı gerek var? Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplanmış üzerinde aylarca çalışılmış ve bütün önlemleri alacak şekilde yasal bir düzenleme yapılmış. İşlem belli. Bu iş yerel yönetimler uhdesine bırakılmış. Kanunun çözümü için hayvan barınakları, kısırlaştırma, hayvan sahiplendirme ve tehlike boyutunda olan hayvanların uyutulmasına kadar her türlü yetkiyi sana vermiş. Yerel yönetimler sorumluluk ve yetkinin birlikte verildiği bu önemli problemi çözmekle mükellefler.
Yurdum insanı ve bireyleri, kurumları, kendilerine inisiyatifli yetki verildiği anda siyaset devreye giriyor. Bu ilmi siyaset, hayvanlar tarafından paramparça edilen insanların da önüne geçiyor. Pekala kullanılan inisiyatif nedir? Burada barınaklar kuruyorsunuz, kısırlaştırma merkezleri kuruyorsunuz, hayvanları topluyorsunuz, 30 gün süre zarfında isteyenlere sahiplendiriyorsunuz. Sonrasında bu hayvanların içerisinde........

© Yeni Meram