ÖMRÜMÜZÜN İNŞASINDA İMARIN ÖNEMİ! ..
Gece 04.17... 6 Şubat...
Karanlık bir gece... Sanki gökyüzüyle yeryüzü birleşmiş, İsrafil’in suruyla kıyamet kopmuş gibi. Zaman durmuş, anılar canlanmış, acılar tazelenmiş... Kim bilir, o gecenin karanlığında neler yaşanmıştı? Sınav stresi yaşayanlar, askerlik heyecanıyla dolu olanlar, düğün hazırlığı yapanlar, doğum günü coşkusu yaşayanlar... Ya da bedenleri enkaz altında kalmadan ruhları enkaz yığınına dönenler... Binbir çeşit hayat, binbir çeşit hikaye...
11 şehir enkaz altında... 2 yıl geçti...
Acımız hala taze, hala derin... Takvimler yapraklarını çevirse de, zaman akıp gitse de bu acı dinmeyecek gibi. Ölüm... Hayatın en soğuk, en ürkütücü kavramı... Yakışmıyor hiç kimseye, yakıştıramıyoruz. Ölüm, sanki bir geçiş bileti... X-ray cihazından geçer gibi, dünyevi her şeyi geride bırakıp, sadece ruhunla öteki tarafa geçmek... Hakikat böyle olsa da, insan kabullenemiyor işte... O hançer saplanıyor yüreğine, kanatıyor içini...
“İmar” ömür kökünden türemiştir.. Kelimenin kökeninde bir ömür saklı.........
© Yeni Meram
