KURBAN BAYRAMININ GÖLGESİ ÜZERİMİZE DÜŞMÜŞKEN
Kıymetli dostlar, Kurban Bayramı’nın gölgesi üzerimize düşerken, içimizde bir telaş, bir hazırlık başlıyor. Çarşı pazarlar hareketleniyor, tatlı bir koşuşturmaca sarıyor dört bir yanı. Ama bu telaşın ötesinde, asıl hazırlığımızı gönlümüzde, zihnimizde, ruhumuzda yapmamız gerekmez mi? Kurban, sadece kesilen bir hayvanın eti değil, aynı zamanda keskin bir muhasebe, derin bir idrak ve bir paylaşım kapısıdır..
Gözleri ışıl ışıl bakan çocuklarımıza Kurban’ı nasıl anlatacağız? Belki de en kolayı, “paylaşmak” fiiliyle başlamak. Kurban, Hz. İbrahim’in teslimiyetinin, Hz. İsmail’in adanmışlığının bir hatırası olsa da, günümüzdeki en somut karşılığı şefkat ve yardımlaşmadır. Onlara, kurban kesilen hayvanın etinin ihtiyaç sahipleriyle nasıl paylaşıldığını, bu sayede kimlerin yüzünün güldüğünü anlatabiliriz. Komşuluk, akrabalık, yoksulun halini anlama… Tüm bunlar, kurbanın sadece bir ibadet olmaktan çıkıp, sosyal bir öğretiye dönüştüğü anlardır. Belki de bir hikaye anlatırız, bir resim çizeriz, ya da onları bu hayır işine küçük görevlerle dahil ederiz.........
© Yeni Meram
